simdi unutmus gibiyiz, ama benim cocuklugumda milletce yalanlamaya calistigimiz film idi bu... ermeni soykirimi tasarilari bir bu midnight express iki...

kurguyu fantaziyi tamamen atip sadece gercekten meydana gelmis olaylara baktigimizda, yani filmin senaryosunu olabildigince sadelestirdigimizde, karsimiza su cikiyor:

william hayes uyusturucu kacirmaya yelteniyor, ancak havaalaninda yakayi ele verip hapse atiliyor... mahkeme 4 yil 2 ay olan cezasini bi sure sonra en az 30 yil olacak sekilde agirlastiriyor, ve umidi iyice kirilan hayes sonunda hapisten kaciyor... buraya kadar kimsnein itiraz edebilicegini sanmiyorum, hakikaten aynen olmus cunku bunlar...

yalniz yukardaki seylerin simdi de yabanci bi ulkede kendi basiniza geldigini dusunun... onceleri sebat ettiginizi, ama bu bambaska dunyada bi yerden sonra balatayi siyirdiginizi dusunun... ne olurdu? tum polisler alabildigine cirkin, tum yargi mensuplari alabildigine kaypak, tum mahpuslar alabildigine alcak, yeri ile gogu ile tum ulke alabildigine cehennem gibi gorunmez miydi gozunuze? bence daha da beter gorunurdu... her sey abarti sekilde, oldugundan daha pis, daha igrenc, daha cirkin bi hale burunurdu... dolayisiyla bu filme yaa amma abartmislar demek pek mantikli degil, tabi ki abartacaklar, o yuzden film tum olaylari hayes'in gozunden aktarmakta oldukca basarili...

tabi isguzar senaristler de bunu firsat bilip ellerinden geleni esirgememisler, hatta vur deyince oldurmusler, orasi ayri... yine de turk olmasak guzel film aslinda :)

soundtrack'i de muhtesemdir. main theme: https://www.youtube.com/watch?v=voiKEhb5Cpk