1. marvel'ın psikopat ve sadist vigilante anti-hero'su.
    çoğu yerde marvel'ın dc'ye cevabı olarak anlatılır. sebebi ise aynı tarzda bir karaktere de dc'nin sahip olmasıdır.
    (bkz: batman)
    ama moon knight batman'den baya farklı bir karakter.
    ilk olarak kişilik bölünmesi var adamda.
    ikincisi batman gibi suçluların yaşamasına izin vermiyor.
    üçüncüsü batman'ın tam zıttı olarak bembeyaz giyiniyor ve işlerini alenen yapıyor, ki bu konuda batman'den daha cesur olduğu açık,
    dördüncüsü aslında moon knight'ın süper güçleri var. mesela dolunay varsa tam güçte oluyor. yani ayın hallerine göre güç oranı değişiyor. ancak karakter şizofreni olduğu için belki de kendi kendine öyle olduğunu ikna ediyordur, kim bilir?
    :)
    beşincisi kendisi zengin değil ama alet edevat kullanıyor. ancak bu alet edevata batman gibi başına moon getirmiyor.
    en underrated çizgi roman karakterlerinden biridir.
    ama biz karizmasına hastayız.
  2. Gördüğüm en karizmatik karakter. Özellikle greg smallwood, karakterin kişilik bölünmesine dair hisleri sayfaya aktarmakta inanılmaz başarılı olmuş. Yani bir page bu kadar yaratıcı kullanılır. Okuduğum kitapları bitirir bitirmez tüm serisine dalacağım.
  3. dayanamayıp 2016-2017 arasi çıkmış moon knight, vol. 1: lunatic ile başlayan 14 sayılık seriyi bitirdim. internette olan türkçe çevirisi pek hoşuma gitmediği için ingilizce okudum ve böylesinin daha makbul olduğunu belirteyim. kelime oyunları daha anlamlı en azından. en kısa zamanda fiziksel bir kopya edinmek istiyorum.

    karakterin belirsiz başlayan hikayesinde, neye inanacağımızı bilmeden ona eşlik etmek inanılmaz bir tecrübe. ilk defa neyin gerçek olup olmadığını düşünürken bu kadar daldığımı hissettim (klişe ama belki rashomon dışında). zaman kaymaları, mekan kaymaları o kadar şiddetleniyor ki, bazen bir cümle bir başka zaman/mekanda devam ediyor ve buna mark ile beraber şaşırıyor, yine de mantigimizi uyum sağlamaya zorluyoruz. asla ayaklarımızın yere değmediği noktada, hayatımız boyunca kurduğumuz mantık matematiğinin ne denli kırılgan olduğunu görüyor ve mark ile bundan kaçış, reddediş ve bunu kabulleniş sürecini paylaşıyoruz. diyaloglar güzel, çizimler güzel, köşe bucakta küçük ayrıntılar güzel.

    karakteri tanımaya doğru yerinden başladığımı hissediyorum. aslında spoiler olmasa, mükemmel bir sahne koyacaktım buraya ama neyse. biraz da kendime saklamak istiyorum açıkçası bunu. ferit edgü gözümün içine bakıyor iki gündür elimde dolaştırdığım için kitabını, yine olsa yine yaparım iki gözüm.

    edit: bu arada, ana karakteri ve olayları bazı noktalarda legion dizisi ile acayip özdeşleştirdim.
  4. dizisi çekilecektir.