1. beni motive eden tek şey, çabalarımın sonunda huzurlu olabileceği inancı taşımak. bir iş sahibi olursun gelir yönünden kafan rahatşar. iyi bir evlilik yaparsın fedakarlıkla, seni huzura ulaştırır. bu ve bunun gibi. ama mesela çalıştığım yerde makam/mevki kasmak beni huzura ulaştırmayacak bu çok belli. daha ağır yükler, daha pis işler vs olacak. bunun için kasmam mesela, azıcık aşım tasasız başım. bir adet ömrümüz var, boş şeylere savurmamak lazım.
  2. çalışanın kişinin en çok ihtiyaç duyduğu şey.
    özellikle mesleğinizi sevmiyorsanız.
    bakın işinizi demiyorum.
    işini sevmeyen insan iş arar. ama mesleğinizi sevmiyorsanız ne arayacaksınız.
    a firması değil de b firmasında aynı işi daha iyi imkanlarla yapsanız bile ne değişecek?
  3. hedefe ulaşmadaki istektir. tüm aktivitelerin devam etmesini sağlayan yegane şeydir. kimi bi amaç koyar motive bi şekilde amacının peşinden gider, geldiği noktada kendini tebrik edip motivasyonunu pekiştirir.

    kimininse derdi anlamdır. "ben buraya geldim de noldu şimdi" diye düşünür. lakin bi anlam yoktur hayatta. işte bu tip insanlarda hep bir motivasyon eksikliği vardır. ulaşılamayan bir şeyin imgesini kovalarlar çünkü sürekli
    kup
  4. güdüleme, heveslendirme

    bireyi/canlıyı harekete geçmeye teşvik eden, belirli bir hedef doğrultusunda herhangi bir eylemde bulunmasını sağlayan, ortak amaca yönelik katılımını, moral durumunu ve eylemlerini heveslendirici ve/veya yönlendirici (iç)güdüdür. bir yönüyle davranış ve eylemleri, diğer yönüyle arzu ve istekleri belirtir.