1. 1892 istanbul doğumlu muhsin bey çağdaş türk tiyatrosunun kurucularındandır. senelerini verdiği tiyatro için şöyle de muazzam bir laf etmiş; ülkenin dünü, bu günü ve yarını için asıl gerekenin sanat olduğunu... sanatın olmadığı yerde gelişimin olamayacağını pek de güzel bir üslupla anlatmıştır.

    “ben bir tiyatro istiyorum. bir tiyatro binası lâzım, bu istanbul şehrine her şeyden evvel bir tiyatro binası lâzım. bu bina mezbahadan, halden, köprüden, hastaneden, hatta okuldan daha mühim. onun için bu şehre bir tiyatro istiyorum... efendiler, beyler, paşalar; vali mi, eğitim bakanı mı, başbakan mı, bu binayı yaptırmak kuvvetine sahip makam hangisiyse ona hitap ediyorum ve diyorum ki: bir tiyatro istiyoruz efendim bir tiyatro...”

    “heyyy... yazdıranlar, yazanlar, elleri kalem tutanlar, dilleri ağızlarının içinde dönenler, kalplerinde küflenmiş ateş taşıyanlar, hep elele veriniz ve bu ihtiyacı halka duyurunuz, çünkü siz bugüne kadar bu yolda bir satır bile yazmadınız, bu anlamda bir söz söylemediniz, bu ocağa bir kıvılcım sıçratmadınız. bütün bunlar için amansız yarının sizi itham etmemesini isterseniz bu günün hizmetine koşunuz. gelecek kincidir, affetmez.”

    “muhterem aydın arkadaşlar, aziz yarım aydınlar, cahil olup da aydın gibi görünmek isteyenler, sevgisiz züppeler, iyiler ve kötüler, büyükler ve küçükler, gençler ve ihtiyarlar, kadınlar ve erkekler, hanımlar ve beyler... bütün millete lâyık muazzam bir tiyatro kurmak için hep elele verelim, hiç olmazsa bir defa olsun hepimiz bir kültür hareketinin etrafında omuz omuza, göğüs göğüse, elele birleşelim, itiraz yok, istemek var ve istemek yapmanın başlangıcı, başlamak başarmanın yarısıdır.”