1. nietzsche'yi hatmetme sıkıntısı yaşayan değerli badim. hepimizin böyle hazımsızlıkları olsa keşke. bu bakımdan kendisine inek yutmuş piton benzetmesi yapılabilir.
    abi
  2. niçe'nin dilini dil belleyip, dili dile değdirmeden dil belerten yazar. üşüyoruz.

    böyle buyurdu nietzsche - friedrich wilhelm nietzsche, blm. 5 / syf. 17

    !---- spoiler ----!
    zerdüşt bu sözleri söyledikten sonra yeniden halka baktı ve sustu, “işte oradalar,” dedi yüreğine, “gülüyorlar işte; beni anlamıyorlar, ben bu kulakların dinleyeceği ağız değilim.

    acaba önce kulaklarını mı patlatmalı ki, öğrensinler gözleriyle dinlemeyi? dervişler ve davullar gibi patırtı mı yapmalı? yoksa sadece kekemelere mi inanıyor bunlar?

    gurur duydukları bir şeyleri var. peki ne diyorlar, onları gururlandıran bu şeye? kültür diyorlar buna, kendilerini keçi çobanlarından ayırıyormuş bu.

    bu yüzden hoşlarına gitmiyor kendi ağızlarından ‘aşağılama’ sözcüğünü duymak. ben de onların gururuna hitap ederim öyleyse.
    !---- spoiler ----!
  3. evet, aksamdan sabaha nietzche alıntıları ve okumaları yapıp duruyordu.
    evet, tüm nietzcheyenler gibi olguları ortaya koyuyorken onlar üzerine bir cözüm geliştirebilmekten yoksundu.
    evet, tüm varoluşçular gibi varlık ve hiçlik dehlizlerinin, dipsiz, metruk ve tekinsiz derinliklerinde kaybolmuş bir adamdı.
    evet konu üzerine sorulan soruya cevap üretemediğinden yine anlam sorusuyla karşılık veren, dilin iletişim aracı oldugunu ıskalayarak dil ve anlam üzerine manasız çıkarımlarda bulunan bir adamdı.
    evet, ergenlik döneminde kişinin bilincini geliştirebilerek entelektüelitede level atlamasının bir aracı olarak nietzcheyen bakış acısını br basamak olarak kullanmak yerine kendini bu kısır tekrar deryasında, bilimselliğe geçiş yapamadan metafizike ederek boğmuştu.
    evet tüm nihilistler gibi havanda su döven, "şey"lerin nedenselligini deneysellikle pekistiremeyen, fikir üretebilen ancak eylemleştiremeyen, her durumdan şikayetci olmasına rağmen çözümleme getirememe pejmürdeliğiden konfüçyüs üstadın; "karanlığa söveceğine kalk da bir mum yak" sözüne mazhar olmuş bir adamdı.

    ancak bir konuda hakkını yememek lazım;
    (bkz: youreads'te özel mesaj ifşasına izin verilmesi) konusunda vakur, dirençli ve asil duruşu gerçekten takdire şayandı. anlaşılan almanların sadece nietzche'sini değil güzel yanlarından olan "kuralcılığını" da almış.
    çünkü özel mesaj "özeldir" ve öylece kalmalıdır. kendi koyduğun kurala riayet etmek yerine, sağından solundan türlü çeşitte gedikler açmaya çalışarak kural olanı delersen, o kural üzerine inşa edilen anlamı yıkmış olursun ve böylece yapay gerçekciliği de yitirdiğin için " değer ve erdem"den yoksunlaşırsın.
    bu bakımdan nihayetinde bir fikrini de eyleme geçirerek taviz vermeden tepkiselleştirebildiği için kendimce takdir-i taltif ediyorum.
    iyi yolculuklar yolunu arayan adam...
  4. zamanında ekşi'de yazdığı felsefi konular hakkında uzun ve ağır teknik entryleriyle hatırladığım yazar. buraya gelmiş, hoş gelmiş diyelim.

    bir gece delirip çılgın attığı entrylerin peşinden uçurulmuştu. o anlaşılamamış olmakla hemhal çıldırış halini hatırladıkça hala gülerim, yalan yok..

    şu aralar felsefe kanalının tozunu attırmakla meşgul.

    iflah olmaz derecede felsefe düşkünü olmayanların hayatta anlamayacağı yazılarıyla bilinir.

    eh, bu da bir çeşit trollük, düşünüldüğünde. şimdi ben de kendi uzmanlık alanıma dair, ilgili olmayanların zerre anlamayacağı ileri seviye teknik konularda yazılar döşeyebilirim buraya. bunu çoğumuz yapabilir sanırım. ama kime ne faydası var, muamma.

    kendisinden dileğim, arada da olsa temel düzeyde felsefe hakkında yorumlar paylaşması olur.

    kabul, felsefe özü itibariyle "gafam yanmadan anlat hacı" denebilecek bir alan değil. fakat "felsefeci olmakla", "felsefeye ilgi duymak" arasında bariz bir çizgi var.

    en azından felsefeden bihaber beni gibi okurların da ilgisini çekebilecek temel düzeyde yorumlar paylaşırsa ucundan bucağından yakalayıp yazılarını takip etme şansımız artar diye düşünüyorum.

    nihayetinde güzel adamdır.

    anlamadım ama öyledir herhalde...
  5. gerçekten bu anlattıkları kavram olmadan açıklanmıyor mu? ilgi çekmek gibi bir niyetle yazıldığını düşündüğüm yazılar hepsi. biz burada böyle anlamıyoruz falan deyince de ne kadar da bilgiliyim diye egosunu tatmin ediyordur tahminen.

    edit: ne kadar üslubu hoşuma gitmese de anlayabildiğim bazı yazılarında çok güzel şeyler anlattığını da söylemek isterim. okuduktan sonra vay bee dediğim çok yazısı olmuştur. hakkını vermek lazım.
  6. ne dediğini anlayanlar var, işte onlara selam olsun.
  7. belli ki adamın derdi anlatmak değil; kamilin biri çıksın tartışalım, konuşalım istiyor. bilallere öğretmek değil de öğrenmek istiyor.

    bildiğim kadarıyla kimse kimseye bir şey anlatmak zorunda değil burada. biri çıkar yazar yazısını, yapar yorumunu o kadar. anlayıp anlamamak okurun sorunu. adamı linç etmeye ne gerek var? ha baktı anlayan yok oturur açıklar. o da yazarın nezaketine kalmış.

    troll olabilir mi? ihtimal dahilinde ama sol tarafı yarak kürek başlıklarla doldurmak ya da milleti sinir etmek varken; bu denli uğraş verilerek yazılmış yazılarını buraya yükleyerek milletin gafasını yahmaya çalışacağını düşünmüyorum.

    derdi her neyse bol şans.
  8. sözlük sorunlarına savaş açmış yiğit cengaver. kılıcın keskin yolun açık olsun.
  9. cliff varken işi zor.
    bir ateist olarak kendisine "allah sabır versin." diyorum.