1. yediyordu elif kağnısını,
    kara geceden geceden.
    sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu,
    uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar,
    inliyordu dağın ardı, yasla,
    her bir heceden heceden.

    mustafa kemal'in kağnısı derdi, kağnısına
    mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı.
    çabuk giderdi, çok götürürdü elifçik,
    nam salmıştı asker içinde.
    bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü,
    doğrulmuştu yola önceden önceden.
    öküzleriyle kardeş gibiydi elif,
    yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar,
    kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı,
    mahzundu bütün bütün sarıkız, yanı sıra,
    gecenin ulu ağırlığına karşı,
    hafifletir, inceden inceden.
    iriydi elif, kuvvetliydi kağnı başında
    elma elmaydı yanakları üzüm üzümdü gözleri,
    kınalı ellerinden rüzgâr geçerdi, daim;
    toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına.
    alını yeşilini kapmıştı, geçirmişti,
    niceden, niceden.
    durdu birdenbire kocabaş, ova bayır durdu,
    nazar mı değdi göklerden, ne?
    dah etti, yok. dahha dedi, gitmez,
    ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacır gucur
    nasıl dururdu mustafa kemal'in kağnısı.
    kahroldu elifçik, düşünceden düşünceden
    aman kocabaş, ayağını öpeyim kocabaş,
    vur beni, öldür beni, koma yollarda beni.
    geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,
    koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım.
    bak hele üzerinden ses seda uzaklaşır,
    düşerim gerilere, iyceden iyceden.

    kocabaş yığıldı çamura,
    büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,
    örtüldü gözleri örtüldü hep.
    kalır mı mustafa kemal'in kağnısı, bacım,
    kocabaşın yerine koştu kendini elifçik,
    yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.
  2. filli boya'nın 8 mart 2015'te bu şiirle yaptığı bir kadınlar günü videosu vardı..