çok şey bildiren bir kelime bence. en güzeli de öyle ansızın geleni. kullanım şeklinize göre bambaşka anlam katmanları yaratabilir karşınızdaki kişide. mesela bazen sadece günün nasıl geçti demekken, bazen bana en büyük mutluluğunu anlat ya da canını en çok sıkan şeyden söz et demek olabilir. doğru tonlanmış titrek bir naber gel kahve içelim naifliğinde olabilir mesela. ya da ağzı doldura doldura öyle bir naber dersin ki, senin yedi ceddini ile başlayan bir anlama bürünür, tekmedir tokattır, arnavut kaldırımları arasına takılan topuklu ayakkabı sancısıdır. kurusu var sonra bunun, hani iki dudak arasından öyle bir çıkar ki, beni geri koy diye bağırır. mecburi naberdir bu. kendi içinde ağır bir abimiz sayılır. duruşu vardır. mesafesini belli eder. daha sonra yaşı bile var bunun. on gündür yıkanmamış yağlı saç vıcık vıcıklığında. niyetlidir, arsızdır, karşıdaki insanın gözünde hoşlanılan kızın ispiyoncu erkek kardeşi konumunda bir hükmü vardır. atsan atılmaz, satsan satılmaz yani. hoşlanılan kız demişken. hoşlanılan kıza söyleneni vardır mesela. o da kendi içinde dallanır budaklanır ama en güzeli günaydın naberidir. günaydın anlamına gelir evet, sonra seni seviyorum demek olur, özledim göz kırpışı vardır içinde, gri suratlı ehuehue msn smileyi tadında pozitif bir duruş sahibidir. sinemaya mı gitsek yoksa termosa çay koyup sahile yayılsak mı diye sorar gizliden gizliye sevgiliye bu naber. bugün de seninle uyandım demektir aynı zamanda. sen ben, onlar hepsi kucaklamasıdır. dünyanın geri kalanına karşı romantik bir başkaldırıdır yani. bilemedim, garip bir ilk entry oldu galiba. ama naber diyesim geldi hepinize. güzel şey vesselam. naber diye bağırsak ya bir gün. ne bileyim duyan olur, gülen olur, gelen olur. güzeldir yani naber. öyleyse naber, gece yarısı naberini anlatsana bana.