1. porsuk nehrinin geçtiği kadınlar
    hepsine yüzer kere rastladım en azdan
    umustsuz sevdalara tutulmak onlarda
    bozkıra doğru seyrele seyrele yaşamak onlarda
    verdi mi adama her şeylerini verirler
    ben gördüm ne gördümse kadınlarda
    porsuk nehrinin geçtiği

    kızılırmak parça parça olasın
    bir parça ekmek siyah, on kuruşluk kına kırmızı
    taş toprak arasında türküler arasında
    karanlıkta bir yanları örtük bir yanları üryan
    kocaman gözleriyle oy anam bu kadar dokunaklı
    kimler ürkütmüş acaba bu kadar kadını

    dicle kıyılarına tiren varınca
    büyük bir gökyüzü git allahım git
    genel olarak önce kaşları görünür
    sonra bütünsüz uykuları kaşla göz arasında
    yanaklarında çıban izi taşıyan kadınlar
    gül kurusu

    bir gün sizin de yolunuz düşer memlekete
    siz de görürsünüz bunları kadınlarda
    ödevleri yenilmek olan hep
    bıçakla kemik arasında
    susmakla ağlamak arasında
    yenilmek
    kadınlar

    (1955)
    (üvercinka)