1. ölü ile girilen cinsel ilişki. bu ölü, insan olmak zorunda mıdır, hayvan da olabilir mi? hayvan olabiliyorsa, bitki de olabilir mi? bunlar sorulabilir sorular. beni en çok ted bundy'nin kadınlarla onları öldürdükten sonra ilişkiye girmesi etkilemişti. bunu defalarca yapması ted'in ciddi anlamda ölü kadın bedenine ilgi duyduğunu gösteriyordu. acaba neden bunu arzu edebilir? belki de şundan: ted, kadını beğeniyor ve onunla ilişkiye girmek istiyor. kadın reddediyor. ted, arzusunu gerçekleştirmek için tecavüz etmek zorunda fakat ted tecavüze ilgi duymuyor. bir bedenin onunla mücadeleye girmesi belki de ted'in şehvetini söndürüyordu. böylece o bedeni öldürerek etkisiz hale getirip, ilişkiye o şekilide giriyordu. bir yandan itaat eden beden olarak da görülebilir ölü beden. bu sadece benim bir uydurmam. belki de ted, sadece ölü bedene ilgi duyuyordu. cinsel ilişki esnasında önünde kan akmasını istiyordu ve sair.

    bir başka sebep acaba şu olabilir mi? ted için söylemiyorum, genel olarak. ilgi duyduğun kişinin bütün organlarını arzu etmek. mesela penisini bedenin her yerinde gezdirmek istemek. vajinayla yetinmemek. anüs, ağız derken belki göz çukuru, belki burun deliği, belki kulak deliği... belki kişi bunlarla da birleşmek istiyordur. yahut iç organlar. aklıma bunlar geldi hep ama ne kadar mantıklı, ne kadar saçma bilemem. fakat ben düşünebiliyorsam herkes düşünebiliyordur, değiil mi bunları?

    tabii bu bir erkek perspektifi. kadın perspektifinden nasıl olabilir tam bilmiyorum. vajinalarını ölü bir bedene temas ettirmek isterler mi? yahut ellerini, dudaklarını, memelerini... bilmiyorum.

    ölü ile ilişkiye güren sürüngen çeşitleri de gözlemlenmiştir. internette arattığınız zaman bol bol fotoğraf bulmak da mümkün. bilimsel araştırmalar için bu incelemeler şart.

    tek bildiğim insanın doyumsuz olduğu. bu yüzden ölüye karşı ilgi duyan insanı pek garipsemiyorum. hiç kimse garipsenmemeli aslında. diriye karşı ilgi duymak da yeteri kadar ilginç zaten. bu anlamda evet ölüye karşı ilgi duymak da ilginç. ama çok daha fazlası değil.

    fakat yine de günümüzde insan ölmeden önce organını bağışlayabiliyorsa, nekrofililer için de bedenlerini bağışlayabilmeliler diye düşünüyorum. belki nekrofililer cinayet işlemek zorunda kalmaz. yani illa o kanı kendim akıtacağım diyen insan yine vardır fakat her nekrofili böyle düşünmüyorsa o zaman organ bağışı gibi, cesedini nekrofililere bağışlamak isteyen kimseler ölmeden önce bu dileklerini belgelemeliler diye düşünüyorum. şahsen ben bedenimi öldükten sonra istifade edebilmesi için bir nekrofiliye bağışlamayı çok isterdim. belki böyle bir imkan vardır. henüz ölmeyi düşünmüyorum, ciddi ciddi düşünmeye başlayacağım zaman bu konuyu da unutmayacağıma eminim.

    öldükten sonra bedenini nekrofililere bağışlamak isteyenlerle, onların ölmesini dört gözle bekleyen nekrofililere aşk dolu günler dileyip, bu yazımızı da burada sonlandıralım. amen.
  2. kanım dondu şerefsizim. o nasıl bir manyaklıktır. en üstteki yazarın yazısından da bir işkillendim. bu kadar ayrıntı bu kadar ince düşünce... her kuşun etini yedin bir leylekler kaldı.
    ozumm
  3. bir egemen bağış tweetiyle anlamını öğrendiğim kelime.
    o tweet
    eale
  4. psikoseksüel gelişim bozukluğuna sahip insanlarca yapılan eylem. düşündüğümüzden daha derin bir sorun olduğu aşikar.
    ama bu kavram paris'teyken père lachaise, montmartre, montparnasse mezarlığı derken üç gün art arda mezarlık gezmem sonucu annemin, "kızım nekrofili mi oldun ne yapıyorsun sürekli oralarda?" tepkisiyle geliyor aklıma hep.
    sezgi