bbc one televizyonunun 2016 yaz dönemi polisiye aksiyon dizisi. haluk bilgilner iki bölümlüğüne çatallı sesi ve ak sakallı endamıyla arz ediyor.

kağıt üzerinde belli bir özene sahip kurgu, alışılagelmiş polisiye ögeleri İngiliz zevzekliğiyle harmanlamış. jeneriğinden kurgusuna true detective ile aynı kulvarda koşmaya gayret eden new blood, sinematografik olarak büyük zevkler vaat etmiyor. görüntü ve ses yönetiminde amerikan abisinin eline dahi uzanamıyor.

yapımda dikkate değer tek şey ise kamuya mal olmuş yolsuzluklara içtenlikle parmak basması.

mafyatik devlet yapılanmaları, ilaç ve inşaat gibi yüksek sermayeli sektörler ve " afrikalı çocuklara kurabiye" gibi vicdan sindiren sloganlarla parayı götüren vakıflar merceğe takılıyor. yer yer doğru söylemler de geliştiriyor:

"bir ülkeye 5000 sineklik verirseniz, onları üreten fabrikaya ve o fabrikanın işçilerine ne olur?
bir ülkeye ücretsiz yemek verirseniz, yerel çiftçilere ne olur?
yardım yozlaşmaya neden oluyor, yardım bağımlılığa yol açıyor."

sırf haluk bilginer'in sanatçılığını tatmak için 7 bölümlük sezonu tamamladım. kendi çapında sürükleyici dizi, coğrafyamızdan birçok figürü barındırıyor olmasıyla da yerlilerin ilgisini çekebilir. polisiyeye özel ilgi göstermeyenlerin izlemese bir şey kaybetmeyeceği bir yapım.