1. bazen acı dinmez, bazen de yağmur
    sevgilim gülümse, her şey unutulur
    suskunuz bu akşam üstü
    hasrete yanmışız, neylersin

    bir gün, bu mahzun sevdadan geriye
    kalırsa, sadece o hüzün kalır..
    sen de anladın ki yapa-yalnızız...
    buluşmamız yasak,
    görüşmemiz uzak...
    devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
    neylersin...

    ah güzelim,
    incinmiş bir sesi vardır yağmurun;
    yanaklarına vurduğunda hissedersin.
    ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
    titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
    bu anı dondurmaya yetmez nefesin.
    bir film sahnesi gibi
    akar gider ayrılık,
    neylersin...

    biz zaten hiçbir romanda
    kendi hayatımıza rastlamadık.
    bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı.
    ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı.
    tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız.
    oysa, tuttuğumuz balıkları bile
    yeniden denize bağışlamıştık.
    biz, hayata dair
    hiçbir yanlış yapmamıştık...
    neylersin...

    biz bu sonucu hak etmedik,
    hayır etmedik...
    ömrümüz bu talana lâyık değildi.

    bazen acı vurdu, bazen de yağmur
    hiç gülmedi yüzümüz,
    hiç büyümedi gülümüz...
    bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
    biliyorsun,
    sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz...

    bir gün, bu öykünün sonuna gelince
    ansızın desem ki: hoşça kal canım!
    unutursun,
    mecburen unutursun...
    yıldızlar söner, bu aşk da biter!
    bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız.
    neylersin...

    ah bebeğim, ah...
    kekremsi bir tadı vardır gözyaşının,
    dudaklarına sızınca fark edersin.
    içindeki vurgun aşklar mezarlığında,
    ayrılık, ölümden üste yazılınca,
    gideni durdurmaya yetişmez sesin...
    bir inme gibi
    dolanır bedeninde pişmanlıklar,
    neylersin...

    biz zaten hiçbir sinemaya
    tam vaktinde yetişemedik.
    bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı.
    ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı.
    boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi.
    oysa nuh'un gemisinde bile
    bize yer kalmamıştı.
    ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı.
    neylersin...

    biz bu aşkı sürdüremezdik,
    inan, sürdüremezdik...
    kalbimiz bu heyecana müsait değildi.

    bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur...
    unutmasan bile artık
    unutur gibi yapacaksın.
    ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,
    hiç bitiremediğim
    bir şiir olarak kalacaksın...