1. 1989'da infaz edildiği haberini tv'den izlediğimi çok net hatırladığım romanya diktatörü.

    1918 yılında, bükreş'e yaklaşık 100km mesafedeki bir köyde 10 çocuklu fakir bir ailenin 3. çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. 10 yaşında bükreş'e kaçıp bir ayakkabı tamircisi çırağı olarak çalışmaya başlamış, komünist olan ustasının etkisiyle siyasete bulaşıp daha çocuk yaşta gösterilere ve eylemlere katılmaktan çok defalar tutuklanmıştır. esaret kamplarından birinde, komünist hareketin lideri gheorghe gheorghiu-dej ile aynı odayı paylaşmış ve böylece sonraki siyasi kariyerine giden yolun ilk taşları döşenmiştir.

    ikinci dünya savaşı sonrasında sovyetlerin romanya'yı işgali ile komünistlere ve ceaușescu'ya gün doğmuştur. gheorghiu-dej başkan olurken, ceaușescu da önce tarım bakanlığına sonra da ordudan sorumlu başkan yardımcısı görevlerine getirilmiştir. zamanın tüm sikko diktatörleri gibi general unvanını da bu vesileyle cebine koymuştur.

    1965'te gheorghiu-dej'in beklenmedik ölümü ile ceaușescu'nın yıllar içinde özenle örmüş olduğu ilişkiler ağı ise yaramış ve en güçlü aday olmamasına rağmen parti liderliğine seçilmiştir/atanmıştır.

    sonrası çok ilginç bir diktatörlük öyküsü.. 1968'de rusların çekoslavakya'yı işgaline karşı çıktığı için batılı liderlerin ve özellikle amerikan başkanı richard nixon'ın büyük sempatisini kazanmış, ve komünist blok içindeki aykırı ülke olarak romanya ciddi maddi destek görmüştür.

    o zaman dek görece popülist bir yaklaşım gösteren ceaușescu, 1971 yılında çin ve kuzey kore'ye yaptığı ziyaretlerde bu ülkelerdeki lider kültüne hayran kalmış, benim neyim eksik lan deyip ülkesine döndüğünde hem kendisi hem eşi için yeniden tarih yazma işine girişmiştir. bildiğin eğitimsiz bir kadın olan eşi bir kaç ay içinde doktoralar sahibi olmuş onlarca kitap yazıvermiştir misal.

    mao'nun ve stalin'in zoraki sanayileşme hamlelerine paralel olarak, ceaușescu da ülkesini açlığa sürükleme pahasına devasa bir ağır sanayi hamlesine girmiş ve ülkesini zamaninda 16 milyar dolar borca sokmuştur. bugün 35 yaşın üstündeki romenler halen o sefalet günlerini çok net hatırlamaktadır, o döneme ait resimler içler acısıdır gerçekten. securitat adını verdiği gizli polis ile de bir korku imparatorluğu yaratıp halkı tamamen köle seviyesine indirmiştir.

    timişoara'da macar bir papaz'ın başlattığı küçük ayaklanma binlerce kişi öldürüldü diye bükreş'te halk arasında yayılmış, ve biriken gerilim 21 aralık günü ceaușescu'nun balkon konuşması sırasında yuhalanmaya dönüşmüştür. bu konuşmayı bir yerden bulursanız izleyin, 25 yıllık yarı-tanrının yüzündeki şaşkınlık ve korku gerçekten oldukça ibret vericidir.

    sonrası zaten malum, helikopter ile alelacele kaçmış ancak kısa sürede yakayı ele vermiş ve 25 aralık 1989'ta targoviste'de uyduruk bir mahkeme sonucu idama mahkum edilip oracıkta infaz edilmiştir. (2 hafta sonra da ülke idam cezası kaldırılmıştır).

    sonrasında ülkede yaşananlar da çok ilginç... romanya bugün yüzünü tamamen batıya dönmüş ve hızla gelişmekte olan bir ülke, ilk başlarda köle işçilik yapmaya geldikleri bizim ülkemizi çoktan geçtiler gidiyorlar, ancak o eski sıkıntıların izi halen devam etmekte, ülke halen yöneticlerin yolsuzluğu ve basiretsizliği ile boğuşmakta... kimi kesimlerde casusecu özlemi bile mevcut... ancak ne olursa olsun romanya halkının yüz akidir bu diktatörün devrilmesi... darısı diğer tüm milletlerin başına...