1. yaklaşık on beş yıldr dinlediğim, bildiğim, show radyo'da nihat'la muhabbet ve nihat'la sivrisinek programlarını yapan radyocu, pis boğaz gurme.

    özel hayatın getirdiklerinden mütevellit zaman zaman aksatıyorum dinlemeyi ama geçen seneye kadar çokca dinlerdim. öncelikle yaptığı işin devamlılığı açısından, türkiye'deki ender temsilcilerinden biri. çünkü radyolar kabuk değiştirdi. eskisi gibi programlar yerine ver müziği, ver çoşkuyu moduna geçtiler. haliyle programlara ve program yapacak radyoculara gerek duymuyorlar. uzun soluklu olarak devam etmesi ve birkaç deneme (bkz: tv programları) haricinde hep radyo da kalması bence hanesine kocaman bir artı kazandırıyor. onun haricinde programları da dolu dolu gidiyordu ancak uzun bir süredir maalesef reklam dinliyoruz. ürün yerleştirmeden tut, diğer reklamlara kadar çok fazla yer veriliyor. kendisi bunun 'dinlendiği' için 'normal' karşılıyor ancak biz dinleyicileri için de fazla sıkıcı oluyor.

    bir ara radyodan kayıt yapıp reklamları keserek internette yayınlıyorduk. iki saatlik program neredeyse kuşa dönüyordu. o derece. belki olağan şeyi budur, birkaç sene önce akşam yayınını türkiye içinde iki milyona yakın dinlendiğini söylemiş ve bu yüzden de reklamların çok olmasını açıklamıştı. ama kazın ayağı öyle değil işte. programlarının konularını bile reklam şeysileri belirliyor artık. mesela ülker'in bilmem ne çikolatısının sloganı ya da başka bir şeyi gibi.

    siyasi konularda aldığı eleştirileri ise yersiz buluyorum on beş senelik dinleyicisi olarak. çünkü bu adam özünde hep muhalif. demirel'e de giydiriyor ecevit'e de.. davutoğlu'na da giydiriyor cumhurbaşkanına da.. ha, artık biraz sıkıyor son ikiye giydirmek ama olsun, adamın tavrı bu. çok fazla eleştiremem ben bu yönünü. ama dediğim gibi reklam olayı için çok muzdaribim kendisinden.

    bir de yaptığı gösterilerin son iki sene haricinde çoğuna gitmiş birisi olarak diyorum ki, yapma! ağbi, ne güzel radyodan konuşuyorsun. iki gram daha serbest şey söylemek istiyorsun diye 2016( yazıyla; iki bin on altı ) yılında gökmen özdenak ve adnan aybaba'nın küfürlü gaflarını izletme bize! n'olur! bırak bu işi başkası yapsın. çünkü espriler değişmiyor. bir iki tane ekleniyor birkaç senede, o kadar. yeni gelen dinleyicisi için belki hoştur ama eskiler bir kez gitti mi ikinciye burun kıvırıyorlar. bırak meddahlığı ya da göstericiliği, biz seni radyodan göbekli halini sevdik sayın sırdar! sen ondan vazgeçersen, reklam için eleştirmem bak. lütfen. ^:swf^
  2. kendisini alem fm’de 11 yıl kadar önce dinlemeye başlamıştım. yine 18:30-20:00 arası nihat’la sivrisinek yapıyordu. o zaman da muhalifti elbette. benzin zamlarını protesto için 1 dk boyunca damat havası çalardı, gündemi eleştirirdi, dinlerdik.

    arabalardan çok iyi anlar. istanbul’u avucunun içi gibi bilir. türkiye’nin birçok yerini gezmiştir, az çok her yer hakkında bilgi sahibidir. radyoculuğun mutfağından yetişenlerdendir, programlarının ratingi hangi radyoya geçerse geçsin yüksektir.

    nihat’la ilgili birkaç problem var bana kalırsa.

    1) nihat kronik muhaliftir.

    kötüyü eleştirmek kolaydır ancak iyiye iyi dediğini pek az görmüşümdür. iktidara dair ne varsa nihat’a göre sorunludur. mesela dinleyiciden “bilmem nerede yola kamyon parkedilmiş” diye bir mesaj gelir. nihat bu iddiayı direk “kesin milletvekili veya bakan geçecektir” diye yorumlar, iktidara sallar, ardından bi gülme efekti yerleştirir. bu da yoz bir bakış açısına sahip değilseniz bi yerden sonra sıkmaya başlar. bakan geçecek diye yol kapatılıyor mudur? kapatılıyordur ancak hemen her yol çalışmasını buna bağlayınca insan bayıyor haliyle.

    marmaray yapılır, yapım sürecinde sadece olumsuzluklardan bahseder.

    dünyaya göktaşı düşse “akp döneminde gerçekleşmiştir” dedikten sonra gülme efekti sıkıştırabilir araya.

    2) nihat’ın tutarlı biri olmaması.

    mesela ankara ve istanbul belediyelerini yıllardır itin götüne sokar. bunda bi sıkıntı yok, haklıdır da çoğu zaman. ancak izmir’den bi şikayet gelince nihat’ın conta yanar. izmirli dinleyici aziz kocaoğlu belediyeciliğini eleştirince “siz bi de istanbul’u görün” veya “bunlar rahatlıktan şaşırmış” şeklinde yorum yapar. yahu kardeşim adam sana izmir’de yağmur yağdı altyapı çöktü diyor, sen adama ankara’dan bahsediyorsun. adam sana bu elma çürük diyor, sen adama bizdeki armut daha çürük diyorsun.

    bunun 2 nedeni var.

    nihat chp’lidir ve bunu gizlemez (eski dinleyiciler seçim sonraları nihat’ın burnundan soluduğu, sivri’nin de nihat’la uğraştığı yayınları hatırlar). aziz kocaoğlu’nu defalarca ziyaret etmiştir, bunu da gizlemez. bu parçaları birleştirince kendi görüşünden birinin hatalarını söylemek zor oluyor muhtemelen.

    3) gelelim “şu devirde muhalefet yapıyor daha ne olsun” şeklindeki yorumlara.

    siz bu ülkede sadece iktidar yancılığından mı ekmek yeniyor sanıyorsunuz? iktidarı eleştirenler akp’li belediyelerin organizasyonlarından davet alamaz belki. ee? bi sürü chp’li belediyenin kapıları sonuna kadar açılıyor bu arkadaşlara. yani ortada kalmıyorlar merak etmeyin.

    akp yancılığı daha kolay olabilir ama chp yancılığı da en zor olan durum değil hani. 2 tarafta da fanatik yandaşlar olduğu için, birini eleştirirseniz diğer taraf size hemen kucağını açıyor. zor olan her 2’sine birden çakabilmek. nihat’ta böyle bir duruş uzun zamandır yok. yayın %95 akp karşıtlığı, zaman kalırsa %5 de diğerleri şeklinde geçiyor.

    netice;

    -türkiye’de insanlar tarafsız yayın diye bir şey aramadığı için kendisi çok revaçtadır. asla karşıt görüşlü insanlar ne düşünüyor diye sorulmaz. muhalifler nihat dinler, halk tv izler, kendi hayal dünyaları içinde yaşarlar. iktidar yancısı kesim de a haber izler, kanal 7 radyo dinler, ülkenin şaha kalktığını hayal ederek yaşar gider.

    benzer şekilde yayın yapan ve kendisinden daha objektif olan birisi için (bkz: cem arslan)