1. "phil Knight’ın ‘al-sat’ politikası imalatın tamamına yakın bir kısmının -sadece havalı taban üretimini kendisi yapmaktadır- taşeron firmalar aracılığı ile doğu asya ülkelerinde yapılması durumunu ortaya koymuştur.

    Çalışmış olduğu alt işverenler ile uzun vadelerde ve ucuz iş gücü imkanlarını kullanarak çalışır. Taşeron tarafında neler olduğuna bakacak olursak, karşımıza oldukça kötü çalışma şartları çıkar. Sağlıksız çalışma ortamları, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan işçi grupları, uzun çalışma saatleri, insanlık dışı cezalar ve sebep olunan çevre sorunları.

    Örneğin; bir dikiş hatası yüzünden 15 kadın fabrikadaki görevliler tarafından ayakkabılarla dövülmekte ve ironik bir şekilde, artık bu gelenekselleşmiş ceza şekline Asyalılar “nayklanmak” demektedir.

    Diğer taraftan ayakkabı üretiminde kullanılan kimyasal madde ve yapıştırıcılar çalışanlarda solunum yolu rahatsızlıkları, sinir sistemi hasarları ve doğum hallerinde kalıtsal bir takım rahatsızlıklara sebep olmaktadır.

    Çalışma saatleri haftada 70 – 80 saati bulur, karşılık olarak ödenen ücret ise saat başına 10 cent ila 2 dolar aralığındadır. Yapılan protestolar ya da iş bırakma eylemleri, sokakta çalışma talebinde bulunabilecek nüfusun fazlalığı ve bu bilinçte olan firmaların ‘siz gidin yerinize yenisi gelir’ bakış açısı sebebiyle sonuçsuz kalmaktadır.

    Zaten üretim mekanının/ülkenin seçimi yapılırken göz önünde bulundurulan diğer bir faktör; işçilerin sendikalaşabileceği, demokratik bir rejime sahip ülkelerin elenmesi yönündedir. Küresel sermayenin ne ölçüde serbest olduğunun ve sonsuz hareket kabiliyetine sahip oluşunun bir diğer örneği olarak; emek sömürüsünü en baskıcı şekilde uygulayabilecek ülkelerdeki taşeronlar ile çalışmanın tercih ediliyor olmasıdır.

    Nike; ucuz iş gücü, çocuğun emek piyasasında sömürülmesi gibi yollarla karına kar katmakta ve bu kazancını da LeBron James’le 90 milyon dolarlık bir pazarlama antlaşması imzalamakta kullanmaktadır.

    Nike’ın yapmış olduğu reklamlar ve pazarlama harcamaları şirketin satışlarını her zaman olumlu yönde etkilemiştir. Kapitalist toplumun sunmuş olduğu tüketim çılgınlığı ve marka düşkünlüğü, yaratılmış olan hızlı tüketen toplum imajını sonuna dek destekler niteliktedir. "

    kaynak:

    nayklanmayın!
    mesut
  2. gerçekten çok güzel yapılmış bir reklam filmi. ama aklıma kötü şeyler geliyor. nike , h&m gibi "feminizm satıyor ondan ekmek yiyelim"e dönüştürmemiştir inşallah. gerçi nike bu kadar kötü niyetli değildir de piyasada aynı anda aynı temalı bissürü reklam çıkmaya başlayınca...
  3. reklam için "kapitalizm" eleştirilerini anlıyorum. ben bu paylaşımı yaparken, açıklama kısmına söylenen şarkının çok hoşuma gittiğini söyledim ki zaten paylaşımımın amacı da buydu. "nayklanmayın" uyarısını anlıyorum fakat diğer kapital şirketleri? turkcell, iphone, samsung, toyota, lc waikiki, iki yıldız(don firması), tuborg, yeni rakı,... vb.? "toyotolanmayın" "waikikilenmeyin" o zaman? biraz da şarkının tadını çıkarın ha?