1. istanbul'un ortasında bir bahçe
    silme güvercin tavanı
    yeşeren ekinlerin muştusunca
    eylül bitiminin aydınlık günü
    sıcacıktın aşklıydın bence
    sensizlikte bir yoksuldum yavandın
    şuramda saklı o sıcacık ekmeği
    senin doyumluk aşına bandım
    bakmakla doyulmaz çeşniden
    özlemlerle ışımış bir yüzün vardı
    gayrı çil çil düzen yokluğunda kül kesilir
    bunca ömrüm varlığınla uzardı
    salt sana vergi umudu aşılamak
    dipdiri aklın fikrin yüreğince uluydu
    için dışın boz ela gümrah gözlerin
    güzeli yeniydi istanbul'luydu
    hayatı bölüşürken güleçtik dobradobraydık
    sana ekli yaşamak elbet içime sindi
    hani yüzümüzü ağartacak günlere teşne
    yoksun çağlar dost çağanlar içiydi
    sen vardın son yaz vardı bitişiğimde
    bambaşka gördüm ülkeyi halkı acunu
    gerçekliğin bacasında kopkoyu tüttün
    gürül gürül yanası ocağımın odunu
    kıvancım sensin ergem sensin bilgim sen
    kuşandıkça beni ben eden kılık
    barışta hürlükle sevdayla gelen
    o cayılması ayıp mutluluk.