1. ibrahim müteferrika'nın başından geçip geçmediğini merak ettiğim olay.

    düşünsene yahu, koca bir tabuyu yıkıp dünyanın sayılı imparatorluklarından birine matbaayı getirmiş, bir insanın belki de seneleri alan işi ivedilikle halletmiş çat diye basmışsın kitabı. sonra çok afedersin denyonun teki "ya ibrahim bu kitap nasıl güzel mi, akıyor mu nasıl, ben polisiye severim aslında" deyip almış sonra kitap yok.

    düşüncesi bile kötü, inşallah yaşamamıştır. adam matbaayı yaksa yeri.
  2. benden bir kitabı ciddi ciddi okumak için isteyen bazı insanların bile geri getirmediğini görünce gerçekten hayret ediyorum. sonuçta benim kütüphanem bana göre değerli.
  3. şanslıyım ki benim bir kere yaşadığım ama sonradan faydasını gördüğüm durum. kitabı verdiğim arkadaş okuduktan sonra kitap kurdu oldu. ilerleyen zamanlarda bana okumadığım kitapları vererek hatasını telafi etti.
  4. çok sert uygulamalarla önüne geçtiğim bir davranış türüdür. küçüklüğümden beri annemin "bir insanın ve evin en büyük zenginliği kütüphanesidir" cümlesiyle büyüdüm. dolayısıyla, benim için kitaplarım çok özeldir. ayrıca bir de takıntılı bir insanım, tüm kitaplarımla aramda değişik bir bağ var^:yere düşünce özür diliyorum artık siz düşünün. ^. bu sebeple, annem mecbur olmadıkça kimseye kitap vermemem gerektiğini öğretti, kendisinin çok kitabını götürmüşler ve geri getirmemişler. fakat bu kadar abartabileceğimi muhtemelen o da tahmin etmemişti. kimseye kitap vermiyorum, eğer vermem gerekirse; isimlerini, kitapların alındığı tarihi ve ortalama geri verileceği süreyi yazıyorum. bir nevi okul kütüphanecisi gibiyim. bu davranışı sadece çevreme değil, en yakınlarıma, anneme ve kardeşime de yapıyorum. kardeşim bir kitap alıp sonra kenara bıraktıysa, hemen geri alıyor ve bir süre kitap vermiyorum. böylece kimse de benden kitap çalamıyor, kitap alamıyor.
  5. e-kitapların çözdüğü bir başka sorun.
    abi
  6. e kitap okuyanları fazla da etkilemeyen dert
  7. çok ayıp bir şeydir. ciğercinin önündeki kedi gibi bekler durur, arada hamleler yapar, bir türlü ulaşamıyorsam da en son ciğerciyi tırmalarım. suç benim değil, o kitap geri gelecek oğlum.
  8. şu an dışarıda arkadaşlarıma verdiğim 5 kitap var ve geri getirmedikleri takdirde evlerini başlarına yıkarım biliyorlar sıkıysa gelmesin.

    ama gelmemesi durumunda yapılacak olan verene kadar istemek aldıktan sonrada bir daha çöp dahi vermemek. kitabı vermeyen insan hiçbir şeyi vermez uzak durun.
  9. bu yüzdendir ki, aşırı takıntılıyım kitap ödünç verme konusunda. hayatta, kimseye kitaplığımdan kitap vermem. görüp de okumak isteyene, gider aynısını alır, hediye ederim. vermediğim için de kimseden kitap istemem.

    dünyada bu kadar umursamaz ve rahat insanlar olduğu sürece, böyle davranmaya devam edeceğim. kimse de kusura bakmasın. kitaplarım benim tek hazinem.
  10. ali şevki hoca'ya illallah ettirmiş ve şu beyti yazdırmıştır:

    "dest-i gadr-ı müstairadan ziyânım bî hesâb
    tövbe ettim, âriyet hiçi kimseye vermem kitâb"

    (ödünç kitap alanların elinden ziyanım hesabsız
    tövbe ettim artık hiçkimseye kitap vermem)

    bu dertten muzdariplere bir önerim var, ben böyle yapmaya başladım ve huzura kavuştum dostlar. sizden kitap ödünç isteyen kişinin eline kitabı verip, kitap geri geldiğinde sileceğinizi belirtip fotoğrafını çekiyorsunuz, böylelikle yok efendim ben senden öyle bir kitap almadım, yok efendim geri getirmiştim zaten gibi bahaneler birdenbire geçersiz oluveriyor, ben denedim, yüzde yüz çaışıyor. tavsiye ederim.