1. "yaydan çıkmış ve ilerleyen bir ok, zaman içindeki her anda belirli bir konumdadır. eğer an belirli, tek bir nokta ise o anda okun hareket etmeye zamanı yoktur ve durağandır. bu nedenle gelecek anların hepsinde de durağan yani hareket etmeyen şekilde olması gerektir. böylece ok her zaman durağandır ve hareket etmez; hareket imkansızdır. "(vikipedi)
    abi
  2. onur ünlü'nün yönettiği polis filminde, haluk bilginer güzel bir tiratla açıklıyor bize bütün olayı: "hayatta bazen kesin konuşmak gerekir funda. ve öldürmek kesin konuşmaktır. oysa bir insanı tabancayla öldürmek teorik olarak mümkün değildir. bunu bildiğin için işi sağlama almak istersin ve sıktıkça sıkarsın. bak, herhangi bir şeyi ikiye bölerek sıfıra ulaşamazsın. her defasında daha küçük parçalar elde edersin ama bunlar hiç bitmez. bu hareket eden nesneler için de böyle. şimdi düşün mesela, tabancanın namlusundan çıkan bir kurşun hedefine nazlı nazlı ilerlerken katettiği mesafeyi daima ikiye böler. bir şeyi ikiye bölerek sıfıra ulaşılamayacağına göre bu kurşunun hedefi bulması teorik olarak mümkün değil. anladın mı? bu da seni paniğe sevk eder ve daha çok sıkarsın."

    haluk bilginer ok paradoksu tiradı
  3. vakti zamanında zenon tarafından yapılan bir paradokstur. ama o zaman ki bilgi ve düşünce şekillerine göre paradoks olarak kalmıştır esasında bir paradoks değildir.

    bir matematik öğrencisi olarak açıklamasını şöyle yapabilirim. biz fizik evreninde yaşamaktayız matematik evreninde yaşamıyoruz. mesafeler sayılarla ifade edilir ve matematikte her sayı sonsuza kadar bölünebilir. çünkü bir limit kavramı vardır. ama fizikte bu geçerli değildir. çünkü her şeyi sonsuza dek bölerek karşınızda bir tek atom veya atom altı parçacıklar kalmasına şahit olursunuz. ondan öteye gidemezsiniz ve bu yüzden eğer biz matematik evlerinde yaşıyor olsaydık ne ok yaydan çıkabilirdi ne de bunu tartışabilirdik...