1. (bkz: sorumsuzca söylenen sözler - mevlüt özcan)

    hayır bi de bu kitaptan 3-4 tane var, seri seri yazmış adam. o dönemlerde de zaten kitap hediye eden kimsem yok artık cemaat bilmem ne bağlantılı bi tip bunları benim koltuğumun altına sıkıştırdı. sevindim gittim okudum hepsini, yav harbiden çok saçmaydı yani ayıp olmasın tabi ama.

    mesela örnek vereyim, "düşmez kalkmaz bir allah" bunu söylemek çok sorumsuzcaymış çünkü allaha öyle düşmez kalkmaz denmezmiş... peki.

    edit: bu arada bi bakayım dedim, meğer adam popülermiş. organ nakline caiz değil demiş, babanın penisi oğlana takılırsa günahı kime yazcaz? diye endişeleniyormuş. bu adamın 3 kitabını okudum beynim hasar almış mıdır acaba?
    abi
  2. (bkz: s*ktir et - john c. parkin)

    "bu neymiş ya bir bakayım," diye alıp, "sen kimsin ya? kimsin ulan sen?" nidalarıyla okuduğum bir kitaptı. okuduğum en kötüsü dahi olabilir.
    ona siktir et, buna siktir et, 200 sayfa boyunca her şeye siktir çekiliyor. e iyi o zaman birader hepimizi salsınlar uzay boşluğuna amaçsız amaçsız salınalım, bunu mu istiyorsun?
    ama suç bende; bir kitap ki aynı anda hem kişisel gelişim kitabı hem de bestseller ve sen o kitabı alıyorsun.
    4 sene geçmiş üstünden, hala nasıl sinirliyim yahu.
  3. birdy arkasında yazanları okusan aklın şaşar. kitap şöyle müthiş böyle efsanevi, yüzyıla damga vuracak yazıyor. hikaye bok anlatım güzel ama sonu nefretlik. nerde sonuna dy* gelmiş ingilizce kelime görsem aklıma gelir bu kitap bir daha söverim. bir de kalın kitap ....
  4. (bkz: boyalı kuş - jerzy kosinski)
    o kadar acı çekip ağladım ki artık 150. sayfada bıraktım. o nasıl bir eziyettir, bir kitapta bir satır bile mi umutlu olmaz. olmuyor işte.
  5. herhangi bir elif şafak kitabı veya metal fırtına tadında kurtlar vadisi tarzı komplo kitapları okumuş olsaydım bu kategoriye girerdi herhalde. ayrıca "twitter fenomeni" şahısların kitapları.
  6. arkadaşımın "ay çok güzel çok güzel mutlaka okumalısın" diye verdiği kitap olan (bkz: ölümsüz kalp)
    hadi çok övdü okuyayım dedim ama yani bi yerden sonra aşırı derecede sıktı. ben mi anlamadım yoksa kitap mı çok kötü bilemiyorum
  7. (bkz: zar adam - luke rhinehart)
    bir de bu kitabı olasılıksız gibi son derece güzel esere benzetmiyorlar mı, sinirim bozuluyor.
    mnb
  8. bütün kişisel gelişim kitapları. içerikleri birbiriyle büyük oranda aynı, hiçbirinin bir işe yaradığını da görmedim. doksanlarda çok popülerdi bunlar. neyse ki artık sayıları azaldı. bu bomboş tavsiyeleri okuyup da gelişeceğini, hayatının değişeceğini zanneden insan ağır geri zekalıdır. kişisel gelişim bunlarla değil, dostoyevski, nietzsche, mevlana okumakla olur. felsefeyle, bilimle ilgilenmekle olur. sinemayla, müzikle ilgilenmekle olur ama bu kitapları okumakla sadece kendini kandırırsın.

    not: gelişemedi
  9. (bkz: uçurtma avcısı - khaled hosseini)
    okurken sık sık ara verip ağlamıştım. bitirdikten sonra da allak bullak olup, bir süre ne düşüneceğimi bilmeden acı çekmiştim. yine de tekrar okumaya büyük bir istek duyuyorum, pişman olacağımı bile bile.