1. sanat ve edebiyatın doğuş sebepleri arasındadır.
  2. çoğu insanın hayatındaki yegane amaç olan "bir şeyler başarayım da hatırlanayım" düşüncesinin baş aktörü
  3. kaygının olmasına hak verdiğim ama hatırlamanın ya da unutmadığını göstermenin kabirlere gitmekle çok ilgili olduğunu düşünmediğim durum.

    illa ki birşeyleri icat etmeden iz bırakmadan da sohbetlerde "... olsaydı şöyle yapardı, yine bizi güldürürdü" diyerek bile kişiyi unutmadığımızı, hatırladığımızı gösterebileceğimiz eylemlerimizin olduğunu varsayar ve uygularsak kaygıya bile girmenin gereksiz olacağını görebiliriz.
  4. öldükten sonra kıymete binme döneminde böyle bir kaygının yersizliğinden bahsetmek isterim. hele ki ülkemizde ölen sanatçıların albüm satışlarında öyle bir patlama olur ki çıkardıkları dönemde satılanın kaç bin katı şeklinde. bence öldükten sonra unutulma kaygısı eğer yaşadığın sürece yaptıklarından emin değilsen ya da güvenmiyorsan ortaya çıkar.

    sizce einstein ın unutulma korkusu var mıydı? bence yoktu olması imkansız gibi. işte neden yoktu yaptığı işler dünyada çığır açan şeyler.

    siz siz olun bu kaygıyı yaşamak istemiyorsanız arkanızda sağlam eserler fikirler düşünceler ya da sizin saygıyla anılmanızı sağlayacak şeyler bırakın.
  5. insanların bu tür kaygılar taşıyabilmeleri için daha elle tutulur nedenlere bağlı kaygılarını gidermeleri gerekir. benim umurumda değil mesela öldükten sonra beni birilerinin hatırlayıp hatırlamayacağı.
  6. en azından cenazemizde falan birileri bulunur diye düşünüyorum.şimdi kimsenin umrunda olmasakta 1-2 saatliğine insanlar sadece size çalışacak.
  7. ardından "şimdi de kimin umurundayım ki?" diye sorduran kaygı