1. doğmadan önceki halimize bürünmek. hiç olmak yok olmak.
    sidar
  2. en kötü olan yanı gerçekleştirilecek hayaller, seyredilecek denizler, sevilecek kadınlar, anlık mutluluklar, keşkeler, söylenmeyen renk renk düşünceler, kaybolan insanlar, kırık umutlar bırakarak bir daha olmamaktır...
    doğduğumda anlamıştım öleceğimi
    ondan ağlamıştım...
  3. şu dünyanın en büyük belirsizliğine adım atmaktır. kendimiz için yalnızca o an acı çeker miyim endişesi ağır basıyor olabilir. ancak en yakınlarımızdan birinin kaybında, onsuzluğa nasıl alışacağımız, özlem, üzüntü, endişe karman çorman bir his salatasına dönüşüyor yüreğimiz. acısına şahit olmak bambaşka bir zulüm.
    ölmek tek kelime, ardı koskocaman bir karanlık.
    elimizdeki tek gerçek henüz bu eylem gerçekleşmeden yanımızda olanların her saniye değerini bilebilmek. (babamı geçen yıl kaybettim, henüz acımda değişen bir şey yok, ama insan alışıyormuş maalesef)

    epiküros'un sözü gelir hep aklıma; " ben varsam ölüm yok, ölüm varsa ben yokum".
    nasıl olacağı, ne zaman olacağı, olduktan sonra ne olacağı ne kadar bilinmese de, elbet olacağı da o denli kesindir ama insan yine de hiç olmayacakmış gibi zihninin derinlerine iter bazen. yapmamak lazımmış.
  4. bir son olduğu için sonsuzluğu, yaşamama hali olduğu için yaşamayı, dünyevi hayattan yok olduğumuz için var olmayı, artık 0 olduğumuz için 1 i öğreten şey.
    yokuşlar inişlere, doğumlar ölümlere gebedir.
  5. tüm dünyevi sıkıntılardan kurtulmanızı sağlayacak eylem.

    not: intihar etmeyin.
  6. bazı zamanlar yaşarken bile olur...

    bu ki en acısıdır ölümün... düşünsene insanlar senin yaşadığını sanıyor ama sen bir ölüsün!
  7. başlığı açarken dikkat ettim de hiç bir kanala girmiyor. "yaşama dair" değil çünkü.

    tanım: vakti gelince yaşayacağımdır. ancak şu an olsa üzülmem.
  8. "hayatın amacı ölmeden önce ölmek ve ölüm diye bir şeyin olmadığını görmektir." (bkz: şimdinin gücü)

    bu da bill hicks' den gelsin;
    “today a young man on acid realized that all matter is merely energy condensed to a slow vibration, that we are all one consciousness experiencing itself subjectively, there is no such thing as death, life is only a dream, and we are the imagination of ourselves.
  9. bir sarhoşun kullandığı arabanın altında kalmak, bir tinercinin bıçağının hedefi olmak vs. bunlar da kahrından ölmeye örnek olabilir.