• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
ölüler evinden anılar - fyodor mihailoviç dostoyevski
gerçek, anlatılan bir hikâyeden daha etkilidir." sibirya'da geçen dört yıllık bir sürgün hayatı, dostoyevski'nin gerçeğiydi. bu gerçek, onun ve onunla aynı kaderi paylaşan binlerce mahkûmun iç dünyalarındaki duyguların gerçekliğiyle birleşince ortaya, her biri bambaşka anlamlar taşıyan öyküler çıkıyor. bu öyküler, diri diri mezara gömülmüş hayatların, ayaklarındaki zincirlerden ziyade ruhlarındaki prangalardan kurtulmaya çalışan goryançikov'un, akim akimiç'in, petrov'un, ali'nin öyküsü; ezilmişliğin, mücadelenin, bencilliğin, dışlanmışlığın, yalnızlığın ve onları ayakta tutan en önemli şeyin, umudun öyküsü. dostoyevski insanı yine en ince yerinden, insanlığından yakalıyor. bizlere de yalnızca bu lezzeti tatmak kalıyor. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. dostoyevski'nin, aleksandr petroviç goryançikov adlı kahramana bürünerek dört yıllık hapishane hayatını anlattığı anı-roman.
    "mahpusların" gündelik yaşamı, hapishane hayatı öyle güzel anlatılmış ki insanı daha önce hiç düşünmediği konular konusunda kafa yormaya sevk ediyor. örneğin hapishanedeki insanların hakları konusunda ya da zaten tanrının gazabına uğramış kişilerin gazabını daha da arttırmak doğru mu gibi. insan bu kitabı okuduktan sonra hürriyetin değerini daha iyi anlıyor kesinlikle.
  2. okurken insana ne kadar şanslı olduğunu hissettiren bir roman. belki de hiç suçu olmadığı halde sürgün edilmiş ve o rus hapishanelerinde işkence gören bir insan olarak da dünyaya gelebilirdik. yaşananlar öyle net şekilde tasvir edilmiş ki, kendinizi o koğuşta hissediyor, esir hayatı yaşayan o insanlar gibi içeri kaçak sokulan sulandırılmış şarabı bekler gibi buluyorsunuz. kesinlikle tavsiye ederim.