• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.17)
one day - lone scherfig
dexter ve emma’nın ilk tanıştıkları yer 1988 yılındaki mezuniyet balosudur. o tarihten sonra, birbirlerini yalnızca yılda bir kez düzenlenen okul etkinliklerinde görmeye başlarlar ve bu 20 yıl boyunca devam eder.


  1. kadın erkek ilişkileri kapsamında inişleri-çıkışları, uç noktaları, arkadaşlık ve sevgililik halini irdeleyen romantik, yer yer sevimli yer yer sinir bozucu film.

    !---- spoiler ----!

    film emma ile dexter'ın mezuniyet partisi sonrası ilk tanıştıkları zamandan kesitler sunarak başlar. sonrası klişelerle dolu 20 yılı izlerken gelen "beklenen" mutlu son, ağırlaşan göz kapaklarımı, iç geçmesi leveline atlattı.

    işte o an, o kamyon sağımdan sanki bana çarptı. irkildim. tv koltuğum sola bel verdi. kocaman bir "hassiktir" çıktı ağzımdan.

    devasa gözlerle emma'ya üzülürken, tekrar beliren genç emma ve dexter çiftinin flörtlerini birkaç dakika daha izlettiler bize. yatıştım. keşke tüm film bundan ibaret olsaydı diye düşündüm.

    !---- spoiler ----!

    özetle yönetmen bana çiçek uzatmış, sonra papatya fallarıyla beni sıkıntıdan bayıltmıştır. tam gardım düştüğünde de sağlam bir kroşeyle beni ayıltmış ve yapraksız sapı bana tekrar uzatmıştır.

    zeki önder özen'in tabiriyle "başarı mıdır? başarıdır."
  2. !---- spoiler ----!

    kitabını okumuş olanlarca filminin çok da beğenilmediğini gördüğüm ancak yine de güzel oyuncuklar , farklı kurgu hoş müziklerle etkileyici olmuş yapıt. özellikle de yıllarca aşık olup söyleyemediği adamı düğün davetiyesini almış ben için. ne yapsan olmayacaksa olmuyor bazı şeyler olacaksa da kendi zamanında oluyor işte. bir de ölüm var hayatta tabi her hikayeyi bölen.

    !---- spoiler ----!
  3. otobüs yolculuğu filmi...zaten öyle izledim.

    !---- spoiler ----!

    kadınla erkek arkadaş olurlar...kadın sever... çok sever... yaşı kaç olursa olsun "he's the one" dediyse beyni tamamdır... hayat onu nereye sürüklerse sürüklesin kürkçü dükkanına tüm sermayesini yatırmış, o dükkanı açmıştır artık...

    kadınla erkek arkadaş olurlar...erkek hayatına devam eder, bu arada kadını da sever...arkadaş gibi, sevgili gibi...ortaya karışık...hayat onu her yere sürükler, batar, çıkar, zevki, aşkı, dünyayı tanır ve en sonunda herşeyden yeterli tadı aldıktan sonra kürkçü dükkanına döner...

    kadın dükkanı hep açık tutar...erkeğin kabul edilmek gibi bir derdi yoktur; kadın kendini geçen yıllar içerisinde ne kadar geliştirmiş - ilerletmişse de, erkek ne kadar ergen dönemlerinde takılıp kalmışsa da sorun yoktur...çünkü kürkçü dükkanı budur... ve dahası erkeğin kadını 'fark etmesi' için kadının büyük çerçeveli gözlüklerine elveda demesi, çirkin ördek yavrusundan kuğuya evrilmesi gerekir...

    keşke 'seni seviyorum ama artık senden hoşlanmıyorum' dediği yerde bitseydi şu hikaye, bak o zaman musmutlu bir son olurdu belki...gerçi sonsuza dek mutlu yaşadılar klişesine saplanmaması da bir nebze mutluluk oldu benim için...kamyon bile dexter'a değil emma'ya çarptı...vay arkadaş! ...

    !---- spoiler ----!
    mesut
  4. benim için çok önemli bir filmdir. yazmakla bitmeyecek kadar önemli.

    bu yıl one day gününü kendime ayırıcam. muhtemelen o çok sevdiğim mekanda düşüncelerimi yazıya aktarıyor olacağım...