1. daha önce benzeri başlık açıldı ise affola, aradım lakin bulamadım. aradım çünkü hiç mi örülmez?
    tanım: geleneksel terapi yöntemi.

    1.90 boy ve iri cüssesiyle kanada'lı snowboard eğitmeni arkadaşımın kafasını dağıtmak için kullandığını gördüğümde kafamdaki "anne işi" tabularını yıkan eylem.
    şimdilik sadece atkı, kısa atkı, uzun atkı ve çok uzun atkı örsem de kafamı yerinde tutabildiği için bırakmayı düşünmediğim güzide hobim.
  2. yurtdışında çocukların motor becerilerini geliştirmek ve yaratıcılıklarını artırmak için yaptırılan aktivite.

    biz de verelim çocukların ellerine telefonu, tableti sonra da neymiş efendim "biz çocuk yetiştirdik".

    bir de bu çok bilmiş plaza çalışanı ebeveynler, haftasonları "ekolojik(!)" kahvaltılarını yaparlarken, (güya doğayla içiçe bir haftasonu geçirmek niyetindeyken) bir bakmışsınız ki yine dayamışlar çocukların ellerine tabletleri, telefonları, bırakmışlar o yapay dünyanın içine. çocuklarıyla oyun oynamayan, onlarla iletişim kurmayan, sadece tüketime dayalı, paranın satın alabildiği geçici mutluluklarla vicdanlarını rahatlatan bu ebeveynler bir de ayda bir kaç bin lirayı gözden çıkarıp özel okula gönderdiler diye çocuklarının üstün zekalı, üstün yetenekli dehalara dönüşeceklerini sanırlar. o minicik çocuklarının omuzlarına kendi egolarını, gerçekleştiremedikleri hayallerini, sahip olamadıkları bütün o olmamışlıkları yüklerler. acıyorum böyle ebeveynleri olan çocuklara. yazık yaa, yazık. anne-baba olmak böyle bir şey mi? üreme yetisine sahip olan herkes çocuk sahibi olmak zorunda değil. gerek de yok zaten.