• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (6.83)
osmancık - tarık buğra
"osmanlı'nın sırrı nedir" sorusunun cevabını arayan yazarın osmanlı kuruluş döneminin dinamiklerini ve felsefesini bugünkü dille inşa ettiği romandır. duvarları süsleyen "ey osmancık; beğsin. bundan sonra öfke bize, uysallık sana; güceniklik bize, gönül alma sana; suçlama bizde, katlanma sende; bundan böyle, yanılgı bize, hoş görmek sana; aciz bize, yardım sana; geçimsizlikler, uyuşmazlıklar, anlaşmazlıklar, çatışmalar bize, adalet sana; kötü göz bize, şom ağız bize, haksız yorum bize, bağışlama sana. ey osmancık bundan böyle, bölmek bize, bütünlemek sana; üşengenlik bize, gayret sana; uyuşukluk bize, rahat bize, uyarmak şevklendirmek, gayretlendirmek sana" gibi sözler bu kitabın eseridir.


  1. osman bey başta olmak üzere ertuğrul gazi ve orhan gazi hakkindada bilgi veren tarihi bir eser. yer yer ayni diyalogun tekrarlandığı yada ayni düşüncenin tekrarlandığı görülebilir. buna ragmen olaylar arasindaki baglantinin iyi kurulduğu 7/10 luk eserdir.
    niko
  2. bir fidanın ağaç olmasına dair manevi ruhu anlatan kitap. osmancıktan büyük osmanlıya..
  3. gerçeği görmesini bilen gözlerin önüne serilen bir kurgu. osmancığın osman beğ oluşunu, osman gazi oluşunu, osman gazi han oluşunu, bu oluşa kadar gerçekleşen her olayı hikayeleştirerek anlatan, o döneme dair bilgi sahibi olmak için her yaştan kişinin rahatça okuyabileceği muazzam bir metin.

    bunun yanında bilince aktarılmak istenen, okurun anlaması için çabalanan kavramlar da içleri ısıtan birer kor.

    günümüzde "osmanlı" kelimesinin ağızdan döküldüğü yerlerde bu kelimenin anlamını bilmeyenlere, biliyor olupta çarpıtanlara karşı o dönem hakkında konuşabilmek, bir iki satırda olsa gerçeği söyleyebilmek için sağlam bir dayanak noktası.

    kütlenin bildiğinin aksine farklı bir yaşayış tarzı sunan, aslında doğru olan bu değilmiş dedirten bir kaynak.

    yeteri kadar anlamı olan bir kaç alıntı bırakmak isterim eğer uğranılırsa bu durağa:

    "tuz, ekmek hakkı, paylaştığımız hoş zamanların hakkı, söylediğimiz güzel sözlerin hakkı"

    dünyayı bize küçük gösteren bizim küçüklüğümüzdür oğul. hırsımız, sabırsızlığımız, bencilliğimizdir. önce bunların yüzünden küçülüyor, sonra da dünyayı çok büyük görüyoruz.

    doğru dünya büyüktür çok çok büyüktür. fakat bir ömür için, bir tek insan içindir bu büyüklük. bir soy için değil bir soyun benimsediği bir amaç, bir inanç, bir ülkü için değil.