1. 24 kasım 2015 rus uçağının düşürülmesi hadisesinden sonra rusya - türkiye ilişkileri neredeyse 1 sene tepetaklak olmuştu bildiğiniz üzere. daha sonra hem türkiye'nin hem rusya'nın minik minik attığı adımlarla ilişkiler tekrar yumuşamaya başladı. şu sıralar ise sanki hiç böyle bir olay yaşanmamış gibi kameralara pozlar veriliyor - hem de bu arada rusya büyükelçisi'nin türkiye'de bir polis tarafından vurulmuş olmasına rağmen!

    bu olay reel politikanın duygulardan ne kadar uzak, ne kadar pragmatist bir alan olduğuna örnek. rusya ile barışma sürecinde rte çok eleştirildi. "adamların önce uçağını düşür, sonra nato diye avaz avaz bağır, sonra da özür dilemek için adamın eteğine sarıl" vs... ancak durum şu ki bu bir ilk değil ve tarihe baktığımız zaman bu eteğe sarılma durumunun çok daha çarpıcı örnekleriyle karşılaşıyoruz.

    1820'lerin başında osmanlı devleti yunan ayaklanmaları ile uğraşıyordur. 1821'de, bizans imparatorluğunu yeniden kurmayı amaçlayan filikya eterya adlı gizli rum örgütünün balkanlardaki organize isyanını bastırmıştır ancak çok kısa süre sonra, bu sefer mora adasında, organize olmayan bir halk ayaklanması baş göstermiştir. osmanlı 1824'e kadar bununla mücadele eder ancak yeniçeriler isyanı bastırmayı başaramaz. (yeniçeri'lerin sultan ii. mahmut'un gözündeki bu başarısızlığı ve lakaytlığı 1826'da yeniçeri ocağının sonunu getirecektir. sultan ii. mahmut, 1826'da yeni bir ordu kurar. kurduğu bu orduya karşı ayaklanan yeniçerileri dağıtır, kışlalarını topa tutar, halktan kimse de bu ceberutlara yardım etmez. - vaka-i hayriye)

    ve sultan, mısır valisi kavalalı mehmet ali paşa'dan isyanı bastırma konusunda yardım ister. mısır askerleri 1825'de mora'ya çıkarlar ve iki sene içinde isyanı büyük ölçüde bastırırlar. yine de rus ticari gemileri mora'daki rum isyanını besleyen yiyecek ve ekipman desteğini sürdürmektedir. hem rusya'nın hem de ingiltere'nin kamuoyu yunanistan halk isyanına sempati ile bakmaktadır. ingilizler klasik helen uygarlığını ilham verici bulurken ruslar olaya daha çok ortodoks dayanışması çerçevesinde bakmaktadır.

    1825'de çar i. nikola'nın başa geçmesiyle rusya yunanistan konusunda daha agresif bir politika izlemeye başlar. amaç isyancıları desteklemek ve yunanistan için en azından özerk bir statü koparmaktır. fransa ve ingiltire'ye bir koalisyon oluşturmayı kabul etmiyorlarsa da kendi başına mora'ya gireceğini belirtir. ingiltere ve fransa'nın kaygısı, bağımsız bir yunanistan'ın rusya'nın açık etkisinde kalacağı ve nüfuzunu arttıracağı endişesidir. ancak rusya'nın kendi başına mora'ya girmesinden ziyade bir koalisyon içinde hareket etmeyi tercih ederler pek tabi ki. neticede 1826'da yunanistan'ın özerkliğine razı olurlar.

    osmanlı'ya isyancılarla arasında arabuluculuk teklif edilir. osmanlı kabul etmez. bunun üzerine bu koalisyona ait donanma, 20 ekim 1827'de navarin limanında bulunan osmanlı ve mısır donanmalarını tamamen imha ederler. mehmet ali kalan askeri gücünü geri çeker. osmanlı ise direnir. nihayetinde rusya ile osmanlı arasında büyük bir savaş başlar. 1829'a kadar dayanan osmanlı direnişi bu tarihten sonra kırılıverir ve 1829'da edirne antlaşması imzalanır. bu antlaşmaya göre yunanistan artık ayrı bir devlettir. genişlemiş bir sırbistan özerktir.

    ancak bu olaydan sonra mısır'ın osmanlı ile ilişkileri kötüleşmeye başlar. yunanistan isyanının mehmet ali paşa açısından iki sonucu olmuştu: birincisi, osmanlı ordu'sunun ne kadar zayıf durumda olduğunu bizzat tecrübe etmişti. ikincisi ise, navarin'de kaybettiği donanmasının telafisi yeni kaynaklara ihtiyaç duyurmuştu.

    bu vesileyle mehmet ali önce fransa'yla irtibata geçer. osmanlı'nın kuzey afrika topraklarını birlikte işgal etmeyi önerir. fransa kabul etmez (bunun yerine bir süre sonra kendi başına cezayir'i işgal edecektir). mehmet ali ingiltere'ye de benzeri önerileri yapar, onlar da yanaşmaz. bunun üzerine kendi başına hareket etmeye karar verir ve bir bahaneyle, osmanlı toprağı olan suriye valisine savaş açar, sonrasında işgal eder. osmanlılar tabi hemen mehmet ali'yi isyankar ilan ederler ve valilik görevinden azlederler. aralarında savaş çıkar. 1832'de osmanlı ordusu konya'da bozguna uğrar. mehmet ali'nin önü başkent istanbul'a kadar açıktır.

    ne yapmalı? sultan yardım için ingiltere'ye başvurur, cık der. avusturya'ya başvurur, sesini çıkartmaz. en sonunda kime başvurdu dersiniz? evet, rusya'ya. hani daha 2-3 sene evvel bozguna uğratıp edirne antlaşmasını imzalamaya mecbur bırakan rusya'ya. nisan 1833'te rus askerleri istanbul boğazına geldiler. ancak sayıları az olduğu için kesin bir sonuç elde edemediler. işlerin nihayetinde osmanlı mehmet ali paşa'nın isteklerini kabul etmek zorunda kalır: mehmet ali artık hem mısır hem suriye valisi olacaktır hem de oğlu adana bölgesinin vergilerini toplayacaktır. işin kötüsü, yardımı sebebiyle rusya'yla da hünkar iskelesi antlaşması imzalanır, çeşitli tavizler verilir.

    (mısır meselesi 1840-41 yıllarında, özellikle ingiltere'nin yardımıyla dengeye oturtuldu. mehmet ali paşa, mısır valiliğinin babadan oğula geçmesi karşılığında suriye'yi terketti.)