• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.00)
Yazar oğuz atay
oyunlarla yaşayanlar - oğuz atay
tanzimat'tan bu yana sürekli değişen politik ve toplumsal değerler, hedefler, ölçütler türk aydınını kronik bir bunalıma sürükledi. oğuz atay'ın tiyatro eseri, varoluş sorunlarıyla boğuşan ve 'tutunmaya' çabalayan ve bunu pek başaramayan okur-yazarımızın kara güldürüsü. eylemsizlikle geçmiş bir hayatın doğal ürünü beceriksizlik ve gülünç olma korkusundan atay sürükleyici bir oyun çıkarmış. bir bilim adamının romanı'nı yazdı. 'oyunlarla yaşayanlar' adlı tiyatro eseri devlet tiyatroları'nda sahnelendi. atay 13 aralık 1977'de, büyük projesi 'türkiye'nin ruhu'nu yazamadan hayata gözlerini yumdu.


  1. yarın itibariyle başlayamayı planladığım oğuz atay'ın tek tiyatro oyunu. kitap bittiğinde izlenimlerini paylaşmak için geri döneceğim.

    bir gün sonra editi: öncelikle şunu belirtmeliyim ki oğuz atay'dan okuduğum ilk kitaptı. daha evvel kendinden korktuğum için kitaplarına yaklaşamamıştım, benim için güzel bir tanışma oldu. ikinci olarak da şunu söylemeliyim bu kitap için ayraca gerek yok, bir solukta bitirdim. dekoru, mekanı ve kişileri hızlı ve canlı analiz etmemize yardımcı olan akıcı diliyle benden tam puanı aldı.

    kahramanımızın ismi coşkun. kendisi albert camus'un uyumsuz karakteri ve hâliyle oğuz atay'ın tutunamayan karakteri. emekli tarih öğretmeni olan coşkun ermiş milletine yararlı olmak adına oyun yazarlığına soyunur ve olaylar böylece gelişir.

    !---- spoiler ----!

    yalan! bin kere yalan! onun için okullar açarak ona nasıl sefil yaşandığını gene ben öğretmedim mi? onun ağzından konuşarak, halkın yazdıklarını taklid ederek facialar yazmadım mı? bu eserde halkın içinden kahramanlar çıkarak onu düşmanlarının elinden kurtarmadım mı? halkım için meyhanelerde bunca gözyaşını kim döktü? felâketler boyunca sayısız ağıtlar yazmadım mı? kendimi bu yüzden içkiye vermedim mi? kendine gelsin diye, bir zamanlar nasıl kahraman bir ulus olduğunu unutmasın diye cephelere sürmedim mi? her felâketten ve her mutluluktan sonra ona nutuklar çekmedim mi? başarı ya da başın sağ olsun telgrafları çekmedim mi? kötü rüzgarlara kapılmasın, aklı karışmasın diye kendi okuduklarımı ona yasak etmedim mi?

    !---- spoiler ----!
  2. okumadigim tek oğuz atay eseri olarak tam bir yıl kitapligimda kaldı. o son kitabı okuyup tuketmemek için erteledim ha bire. sonunda dayanamayıp okudum. bittiğinde derin bir üzüntü sardı ruhumu. oğuz atay'in yeni bir cümlesini bir daha goremeyecektim.
    bir tiyatro eseri olarak dünya sahnesinde ayna tutuyor yüzümüze bu kitap.
  3. yeni başladığım ve bitmesin diye günde bir, iki sayfadan fazla okuyamadığım bir kitap. bir garip tiyatro oyuncusu olmaya çalışan biri olarak oynamayı düşlediğim bir özel, bir güzel kitaptır...
  4. dün akşam izmir devlet tiyatrosu tarafından sergilendi, komedi dram bir arada olunca bazı sahnelere seyircilerin bir kısmı gülerken, bir kısmının yüzü asıldı, seyirci kararsız kaldı, bu da ilginç bir ironiydi. tutunamayanlar'a göndermeler vardı, zaman zaman turgut ve selim sesleri duyduk. oğuz atay'ın doğum gününde oyununu seyretmiş olmak şahsım adına ilginç bir anekdot olarak tarihteki yerini aldı.