1. oyunu çok beğenmedim, ben daha çok eski usul şeyleri seviyorum, o yüzden bu kısmı kısa tutayım.

    istanbul tiyatro festivali kapsamında gidebildigim kadar oyuna gitmeye çalışıyorum, hatta yetmezse devletten alıp araya serpiştiriyorum. oyunlarda nedense benzer sahneler canlanıyor.

    -oyuncuların kendini ıslatması
    -sahnedeki herkesin birbirine sarılıp diyalog yapması.
    -müzik eşliğinde delirmece
    -sahne dağıtıp toplamaca
    -seyirciyle etkileşim kurmaca

    en az üç oyunda bu çıktı karşıma, bari özgün şeyler yapın. sıkıcı oluyor, kadına şiddet kadın cinayetleri, azınlık hakları, işçi emekçi ve tabi ki gezi parkı konularını araklayip gerisinde de sanatsal bir takım şeyler yapıp yukarıdaki maddeleri gerçekleştiriyorlar.

    yahu arkadaşlar yıl aştı ohal ile yönetiliyoruz, hukuk hallaç oldu, liyakat kayboldu, 36 milyon kişi kredi borçlusu, suriye'den hayvan gibi göç aldık, ortadoğu savaşta, türkiye'de darbe teşebbüsü oldu.

    bu konular sanata sahneye yansımazsa nice olur halimiz, nerede gerçek halk sanatçıları?
    abi
  2. oyunun tasarımcısı ve yönetmeni mirza metin'e göre "itkilerin tiyatrosu" , "dilin, dolayısı ile düşüncenin yasaklanmasının ironisi" imiş bu oyun.

    itkilerin sahnede ortaya çıkmasını amaçlamak, demek ki pek de hayırlı bir iş değilmiş gibi geldi bana oyun sonunda. sırayla ve defalarca çöp poşetlerini havaya atıp onlara sarılan, balonları şişirip şişirip öttüren, defalarca ve defalarca sandalye kapmaca oynayan ve bu işin sonunda soyunup birbirlerini ıslatıp, seyirciye balon dağıtan 5 kadını izliyor olmak sinirimi bozdu nitekim. gerçekten bende çağrışımını yaptıkları tek şey teletabiler oldu. bu düşüncenin yitiminin ironisinden ziyade aklın 2 yaş civarına kadar inmesi hali olarak yorumlanabilir sanırım.

    daha söylenecek çok şey var da aman neyse diyorum. bienallerde, sergilerde sergilenen sonsuza dek devam eden, insanların perdenin arkasına geçip ortalama 2 dakika orada kaldıktan sonra "hımm" diyerek çıktıkları videolardan birini 1 saat süreyle tiyatroda izlemek isteyenlere tavsiye ederim, akıl karı değil.