1. bu aralar yaptığımız.. okul günlerine götürdü beni taaaa.. o zamanlarda kendi aramızda toplanıp öğretmenler günü için bir şeyler alırdık ya da artık 5. sınıfı bitirdiğimiz gün, küçük bir anı kalması adına göz yaşartıcı minik bir hediye ilk okul öğretmenimize..

    yerli malı haftasında sınıftaki sıraları u şekline koyar; annelerimizin yaptığı kekleri, börekleri, turtaları paylaşırdık. memleketten kimi fındık, kimi ceviz, kimi leblebisini getirirdi. herkesin karnı o günlerde eşit doyardı.

    perihan teyzem vardı bir de o zamanlar. pek azınızın bildiği eski tavernacılardan birinin annesi ama çok mütevazi, hanım hanımcık bir kadın. pufpuf börekler yapar o yaşına rağmen kapıya kadar getirirdi. hani kokmuştur, bir tabak götüreyim zamanlarıydı o zamanlar. şimdilerde gözümüze sokulduğuna bakmayın lüks sofraların. sadece facebook gibi sanal alemlere taş atmıyorum burada. reklamlarda kendi paylarına düşenleri yapmaktan geri kalmıyor; hiç yememiş-görmemiş bünyelerin gözlerine kadar sokuluyor çoğu şey. sana bana ucuz belki ama, durumu el vermeyip de alamayan ne yapsın?

    ne diyorduk paylaşmak.. üniversite yıllarında özellikle, uzak bir şehirdeyseniz daha da iliklerinize kadar işler her anı paylaşmak.. aynı kaptan yersin yeri gelir, bazen aynı giyinirsin, bazen aynı yatakta bile uyursun.

    paylaşmak kelimesi gerçekten çok dolu dolu bir anlam ifade ediyor bana. tüm düşüncelerimi, aklımdan taşan ve dolduramadığım cümleleri burada paylaşırken şimdi güzel bir oluşumun içinde yer bulabilmek; çok istediğim bir hayali gerçekleştirme düşüncesi, güzel insanları tanımak gerçekten içinde özel hisler barındırıyor..
    güzel bir anı paylaşmak bazen böylece..