• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.00)
Yazar juan rulfo
pedro paramo - juan rulfo
her yolu kullanarak istediği her şeyi elde eden toprak ağası, kötülüğün ta kendisi pedro páramo...
ölüm döşeğindeki annesinin -marquez'in macondo'suna esin kaynağı olacak- hayaletli köy comala'ya babasını aramaya gönderdiği juan preciado...
pedro páramo'nun çocukluk aşkı, bütün ömrünce tutkuyla sevdiği susanna san juan...
ve hem meksika edebiyatının hem de bütün ispanyolca edebiyatın temel taşlarından juan rulfo'nun tek romanı: pedro páramo.


  1. roman hayaletli bir köy olan comala'da geçiyor. meksikalı köylülerin kendi gerçeklikleri içinde kayboluşlarını işliyor. büyülü-gerçekçiliğin bir örneği. biraz zor bir kurgusu var, anlaşılmayı güçleştirse bile bir bulmaca çözüyor hissi uyandırması çok zevkliydi. öykülerinde olduğu gibi tek romanı olan bu kitapta da güçlü benzetme ve betimlemeler kullanmış yazar. "derler ki, ölüp de cehenneme giden comalalıların çoğu battaniyelerini almak için geri dönerlermiş." sıcaklığı ancak bu kadar güzel anlatabilirdi.

    !---- spoiler ----!

    juan, annesinin ölümünün ardından babası pedro paramo'yu bulmaya comala köyüne gidiyor ve buradaki herkesin hayalet olduğunu görüyor. bir süre dayansa da en sonunda korkudan kendisi de ölüyor. bir noktada toplumdaki farklı bir kişinin direnemeyip adapte olmasını, ayak uydurmasını ve bağımsız bir birey olarak kalamayıp toplumun parçası haline geldiğini görüyoruz.

    !---- spoiler ----!
  2. okurken latin amerika edebiyatında neden bu kadar önemli olduğunu yavaş yavaş okura gösteren roman. hacimce çok küçük bir kitap. beklentim olmadan yalnızca eğlenmek adına başlamıştım. ama kitaba giriş yaptığı andan itibaren çok büyük bir metinle karşı karşıya olduğumu anladım. meksika’da bir köye giriş, köyün belirişi bu kadar yalın ve güzel anlatılabilir. o zaten insanı şaşırtıyor. biraz ilerledikten sonra karakterin köyde yaşadığı ve bazen yaşamadığı şeyler kitapta mükemmel bir labirent oluşturuyor. marquez’in kitap hakkında söylediklerini, yazarın duyarlılığıyla oluşmuş bir hayranlık gibi görmüştüm. ama alakası yok. pedro paramo cok daha fazlasını hak ediyor.
    sezgi