pınar selek

Kimdir?

pınar selek, (d. 8 ekim 1971, istanbul), türk sosyolog, yazar, feminist, anti-militarist ve düşünür. mimar sinan üniversitesi sosyoloji bölümünde lisans ve yüksek lisans öğrenimi gördü. doktorasını strasbourg üniversitesi'nde tamamladı. ecole normale supérieure'den fahri doktora sahibidir. azınlıklarla ilgili çalışmalarıyla tanınır.


  1. kitapları
    barışamadık, ithaki özyürek yayınları, istanbul, 2004
    sürüne sürüne erkek olmak, iletişim yayınları, istanbul, 2008
    maskeler süvariler gacılar, ayizi yayınları, istanbul, 2011
    yolgeçen hanı, iletişim yayınları, 2011

    çocuk kitapları
    siyah pelerinli kız, 2000
    yeşil kız, özyürek yayınları, istanbul, 2010
    su damlası,özyürek yayınları, istanbul, 2010
  2. selek, 1971'de istanbul'da doğdu. ortaöğretimi notre dame de sion fransız lisesi'nde tamamladıktan sonra mimar sinan üniversitesi sosyoloji bölümü'nü birincilikle bitirdi. ardından aynı üniversitede sosyoloji üzerine yüksek lisans yaptı. ayrıca fransa'da bulunan sophiantipolis udel üniversitesi'nde ekonomi-politik dersleri gördü. fransa'nın en prestijli eğitim kurumlarından lyon'daki ecole normale supérieure tarafından 4 ekim 2013'te, jamaa baïda ve boualem sansal ile birlikte selek'e fahri doktora verildi. 7 mart 2014'de, "türkiye'deki muhalif hareketlerin birbirleriyle etkileşimi" başlıklı tezi ile strasbourg üniversitesi'nden siyaset bilimi doktoru ünvanını aldı.

    pınar selek transseksüeller, sokak çocukları ve seks işçileri gibi ayrımcılığa uğrayan gruplar hakkında yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla tanındı. 1998 yılında pkk üzerine yürüttüğü araştırması nedeniyle terör suçu şüphesi ile göz altına alındı. söz konusu dönemde pkk için propaganda yapmak iddiasıyla tutuklandı ve filistin askısı, elektroşok ve kafatasına elektrik verilmek suretiyle ağır işkence gördüğüne dair 2010 yılında berlin’deki überleben işkence kurbanları için tedavi merkezi tarafından, gördüğü işkencenin etkilerini doğrulayan bir rapor hazırlandı. iki buçuk yıl sonra salıverilmesinin ardından 2002 ve 2006 yıllarında beraat etti. 9 temmuz 1998 tarihinde meydana gelen 7 kişini öldüğü, 9'u yabancı uyruklu 127 kişinin yaralandığı mısır çarşısı'ndaki patlamanın bombadan kaynaklandığı yönünde kesin bilirkişi raporu bulunmamaktadır.

    24 kasım 2010 tarihinde davanın yeniden açılacağı açıklandı. savcının ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet istemiyle açtığı davanın 9 şubat 2011 tarihli ilk celsesi de beraat kararıyla sonuçlandı; ancak yargıtay kararı bozup 24 ocak 2013'te ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırdı. istanbul 12. ağır ceza mahkemesi'nde halen mısır çarşısı patlamasıyla ilgili olarak yargılanmaktadır. 24 ocak 2013 tarihinde 12. ağır ceza mahkemesi, sosyolog pınar selek'in ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi. selek 25 ocak 2013 tarihinde strazburg'da yaptığı basın toplantısıyla mücadelesine devam edeceğini açıkladı.

    02 ocak 2014 de yargıtay cumhuriyet başsavcılığı, 16 yıl önce meydana gelen mısır çarşısı’ndaki patlamayla ilgili davada müebbet hapis cezasına çarptırılan sosyolog pınar selek’in cezasının onanmasını istedi.

    19 aralık 2014 de istanbul 15. ağır ceza mahkemesi, mısır çarşısı'nda 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin 16 yıldır devam eden davada sanık pınar selek'in beraatine karar verdi.
  3. son kitabi parce qu'ils sont arméniens (çünkü ermeniler) anilarindan olusan bir kitap.

    pinar selek bu kitapta ömrü boyunca bilinçsiz bir sekilde bile olsa, ermeni sorununu nasil hissetigini anlatiyor.
    büyümüs, konu hakkinda bilgilenmis birinin çocukluk anilarini rayina oturtmaya yarayan bir kitap gibi. sinif arkadasinin "cünkü ben ermeniyim" sözünün derinligini o zamanlar anlamayan bir kizin artik anladiginda göre "susmamak" adina yazdigi bir kitap gibi.

    bu son kitabiyla pinar selek ne kadar genis ve cesitli konular hakkinda calistigini gösteriyor. cünkü dedigi gibi, tüm bu sorunlar (lgbt, sokak cocuklari, ermeniler, kürtler, seks iscileri, ifade özgürlügü...) bir ahtapotun kollari gibi. ayri ayri sorunlar gibi görünse de, basi bir ve bir kol digerini mutlaka etkiliyor.
    bir konu hakkinda calismak, adalet kavramini sorgulamak illa sizi baska konulara dogru çekiyor, ahtapotun tüm kollari ile savasmaya itiyor.