1. çocukluğu 80'lerde geçenlerin rüyası olan, bisiklet sürmeyi ilk öğrendiğim efsanevi bisiklettir. o zamanlarda reklamlarda dönen ünlü bir jingle vardı: "zetina dikiş makinası, her genç kızın rüyası" işte pinokyo bisiklette o dönem yaşayan her çocuğun rüyası idi. 90'larda yerini bmx'e bırakmış,90'ların görece zengin çocukları çocukluklarını pinokyodan mahrum geçirmişlerdir. şu anda halen çok ciddi fanları vardır.

    bisiklet beldesan üretimi olup, benzer versiyonu kızlar için özel diye tanıtılan ezeli rakip firma olan bisan tarafından üretilen sindrella'dır. çelikten yapılan bu bisiklet aynı zamanda arkada,önde bir sürü lamba, çamurluk, arka sele gibi gereksiz ekipmanları bünyesinde barındırırdı. kontrapedal sistemine sahipti diye hatırlıyorum. inanılmaz sağlam ve dayanıklıydı. vidasını gevşetip her yola uyarlamanız mümkündü. katlanabilme özelliği de vardı, ama katlanınca nasıl beceriyorsa kendi hacminden daha büyük bir yer kaplıyordu.

    şöyle bir kıyaslama yaparsak benim gözümde gecekonular pinokyo, apartmanlar bmx'dir.

    (bkz: yaşı belli eden başlıklar)
  2. orta demirindeki bir fonksiyonu olmayan vites kolu cocuklugumun en buyuk muammalarindandi. hicbir ise yaramadigini bilmemize ragmen placebo etkisi gibi kullanildiginda hizlandigimizi dusunurduk. o fonksiyonu olmayan kolu oraya koyup cocuklarin hayallaeri ile oynayan sirkete yaziklar olsun.