1. genel olarak; iyileştirici özelliği olmayan, farmakolojik etkileri bulunmayan maddelere verilen isimdir.
    aktif plasebo; araştırmalarda; araştırılan ilacın yan etkileriyle aynı etkileri gösteren ancak o ilacın tedavi edici etkilerine sahip olmayan maddelerdir.

    araştırmalarda, psikolojik hastalıklarda plasebonun daha etkili olduğu gösterilmiştir.

    illa bir preparat olmasına gerek yok; "aaa bu doktor çok iyi" söylemi de bir plasebo etkisidir. devlet hastanesinde 3 dakikada hasta muayene eden doktorun biraz etkili davranması da.

    gripte 1 kapsül vitamin almak da en çok başvurduğumuz plasebo etkisidir.

    aynı şekilde; kanserli hastaların gerçek evresinin söylenmemesi, özellikle yaşlı hastalarda kemoterapi verildiğinin belli edilmemesi yani verilen sadece bir ilaç adı "kemoterapi"değil demek de hastaya plasebo etkisi yaratır. daha iyileşemez belki ama daha kötü olması engellenebilir.

    plasebo aslında umudun etkisi-umudun varlığıdır.
  2. kanseri dahi tedavi edebilecek bir etkidir. tüm mevzu inanmaktan geçer. inanmak, sadece inanmak. başarmanın gizli sırrıdır.
    ilgaz
  3. plasebo etkisini bilimsel gelişmelerin ışığında ele aldığımızda insan doğasına çok daha geniş bir alanda etki etmiş gibi görünüyor.

    işe yaramaz ilaç hasta pozitif etkisini hala bilmeyen varsa lütfen (bkz: altf4)

    ben olaya başka bir yönden yaklaşmak istiyorum.

    bir okulda dönem başı toplantısında öğretmenlere "5-e isminde özel bir sınıf oluşturduklarını ve başarılı ve zeki tüm öğrencileri 5-e sınıfına topladıkları söyleniyor."

    sene sonunda 5-e sınıfının diğer sınıflara göre daha başarı olduğu gözlemleniyor. durumu öğretmenlere soran yöneticiler öğretmenlerden;

    "5-e sınıfına sene başında daha başarılı öğrenciler toplandığı için daha başarılı" cevabını alıyor.

    işin ilginç kısmı 5-e sınıfının tüm öğrencileri ve öğretmenlerinin kura ile belirlenmiş olması.

    "plecebo etkisi" devreye giriyor ve öğretmenler 5-e sınıfında daha zeki sanılan öğrenciler ile daha fazla ilgilenmesi sonucunda başarılı bir sınıf oluşturulmuş oluyor.

    dua etmek "plecebo etkisi" sayılabilir. dini inançları güçlü insanlarda "telkin" ve "daha iyisi" yöntemi çok iyi çalışan sistemdir. insanlar dini inançları sayesinde çok yüksek acılara göğüs gerebilir, hatta canlı bomba olarak kendisini ve başka insanları gözünü kırpmadan öldürebilir.

    herhangi bir durumda herhangi bir olguya inanmak ve inanıyor olmanın verdiği pozitif güç inkar edilemez olsa da, bilimsel açıdan doyurucu bir tanımdan hala uzak olan bir konu.

    siz siz olun neye inandığınızı ve size iyi yada kötü neler yaptırabileceğini aklınızdan çıkarmayın.
  4. düşünce gücü plasebo etkisi...
    malesef biz dunyevi olaylara kendimizi o kadar kaptırıp maddinin peşinden koşarken özümüzün varlıgından bile bihaber yaşayıp gidiyoruz.sonrada böle modern tıptan psikolojik sekilde yararlanmaya calısıyoruz oysaki bizim gücümüzün yanında plasebo etkisi nedirki ?
    gerçi bizim insanımızda haklı , ülkede can güvenliği yok daha birincil ihtiyaçlar zor karsılanıyor
    bir de oturup öz arastırması yapıp , kendi ile mi ilgilenecek. . .
  5. geçen ay istemsizce kendime yaptığım şey. ingilizce konuşmam gereken toplantılarda acayip geriliyorum, hatta üniversitedeki proje dersi sunumu zamanı betim benzim öyle bir atmış ki resimli ve (yıllıkta) yazılı kaynaklar mevcut bu konuda :)

    neyse, mezuniyetten sonra, halk arasında sahne hapı diye geçen, beta blocker görevinde bir kalp hapı buldum internette araştırıp, bir doktor da çeyreğinden sana zarar gelmez dediği için bu tarz durumlar öncesinde kırıp içmeye başladım, hakikaten işime yaradı. iş değiştirdikten sonra pek ihtiyacım olmadı ama cüzdanımda o haptan, mide hapından ve bir ağrı kesiciden bulundurdum hep.

    geçen ay, patron sabahtan gelip, benim hiç dahil olmadığım bir işle ilgili ırak'tan insanların geleceğini, benim de katılmamı söyledi. gerildim, gittim pakete hiç bakmadan hap kırıp içtim. toplantı sakin ve bizim açımızdan kısa geçti,güne normal devam ettik. akşam cüzdandaki fişleri filan atarken ne göreyim, içtiğim hap mide hapıymış :)
  6. eskişehir öğrencilik günlerinde bir arkadaşım üstünde ilk defa muazzamlığına tanık olmuştum. adam mide bulantısından hakkaten hiç bir şey yiyemiyordu, renk sapsarı, hareketler tekinsiz bir hal almaya başlamıştı artık böyle her an yıkılcakmış gibi. nasıl da güzel yemekler var evde anne yeni ziyaret etmiş zaten buz dolabı ağzına kadar dolu.

    dedim abi beni yol çok tutar, annem şunu verdi yarısını kırıp içiyorum mide bulantısı falan vız geliyor memlekete gidip gelirken, kırdım majeziği ortadan verdim elemana. 15 dakika sonra, allahım nasıl yemek yiyor kıtlıktan çıkmış gibi, herifi hayata bağladım ama anne yemeği falan hiç bir şey kalmadı, yuttu hepsini.
    kimbo