• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.22)
pleasantville - gary ross
1990'lı yıllarda yaşayan david, pleasantville adlı 1950'li yıllarda çekilmiş televizyon dizisinin hayranıdır. bir gün televizyon tamircisinin kendilerine verdiği garip bir televizyon kumandası için kız kardeşi ile kavga ederken kendilerini pleasantville dizisinin içinde bulurlar. david koşullara ayak uydurmaya çalışırken kız kardeşi buna karşı çıkar ve dizinin düzeni bozulmaya başlar.


  1. film normalde siyah beyaz, haz duyanlar renkleniyor.
    siyah-beyaz ve renkli görüntülerin aynı karede kullanılması sonucu görsel açıdan çok keyif veriyor.
    muhafazakar amerikan toplumunu yerden yere vuran, ırkçılığa karşı ince ve zarif göndermeler yapan, müthiş kurgusu olan ilginç ve sevimli bir film.
  2. izlediğim ve hayranı olduğum sayılı yabancı filmlerden biri. insanların tercihlerinin gerçekten yaşama renk kattığını anlatırken, geçmişten günümüze dek bir çok şeyin aslında hala aynı olduğunu da yüzümüze çarpar. örneğin hala ırkçılığı yenebilmiş değiliz. cinsel tercihi farklı olanlar hala vebalı gibi yaşadığımız dünyada.

    kardeşiyle kavga ederken kardeşinin çok sevdiği ama kendisinin son derece saçma bulduğu pleasantville dizisinin içinde bulur bir anda jannifer. hiç bilmediği, bambaşka bir dünyadır onun için. kimsenin 'o kız' olmaya çalışmadığı, sahtelikten uzak, katı kuralları olan, tercihlerin veba gibi algılandığı son derece tuhaf bir dünyadır.
    öte yandan kardeşi david dizinin sıkı takipçisidir. yerine geçtiği rolü anında benimser ve dizinin akışına karşı koymaz.
    bence filmi jannifer açısından izlemek çok daha fazla şey katacaktır insana. !---- spoiler ----!

    bir dünyadan nefret edilirken kısa süre sonra nasıl o dünyada sonsuza kadar kalmak isteyecek kadar sevilir?

    !---- spoiler ----! sahi önyargılar nasıl yıkılır?
  3. bol bol sevişmeyi öğütleyen film.
  4. topluma eleştirisini "renklenerek" yapan hoş bir film, 1998 yapımı. tobey maguire, reese witherspoon, william h. macy, joan allen, jeff daniels gibi meşhur isimleri izliyoruz.

    renkleri olmayan, rutinlerden, düzenden, aynılıktan ibaret yapay bir toplum nasıl renklenir? herkesin bu soruya vereceği cevapları vardır elbet, filmde bu soruya kendi yanıtlarını veriyor. bu yanıtlar oldukça doğru görünüyor. sanatla, tutkuyla, bireysel farklılıklarla, severek, sevişerek...

    film şahane detaylarla dolu. topluma, sisteme kibarca ama derinlikli eleştirileri var. tavsiye ederim. trailer