• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.33)
przesluchanie - ryszard bugajski
suçunun ne olduğunu dahi bilmeyen bir şarkıcı kadının sorgulanma süreci boyunca işkence görmesi, tacize uğraması, kötü koşullarda tutsaklığı anlatılıyor...


  1. 1989 yapımı polonya filmi.
    aslında filmin yapımı 1982 de tamamlanmış. ancak dönemin stalinist hükümeti tarafından yasaklandığı için ancak 7 sene sonra komünist rejimin son bulmasıyla gösterilebilmiş.
    andrzej wajda ve krzysztof kieślowski’nin de filmlerinden tanıdığımız başrol oyuncusu krystyna janda bu filmdeki performansıyla cannes’da en iyi kadın oyuncu ödülünü kazanmış.
    film nazi vahşetinden yeni kurtulmuş bir toplumun bu sefer de stalin döneminde vatan hainliği, casusluk v.s. terminolojisiyle hapishanelere doldurulup işkence görmesini keskin bir dille anlatıyor.
    krystyna janda’nın ayrıntı dolu yüz ifadeleri ve mimikleri ile yarattığı muhteşem performansı, görüntü yönetmeni jacek petrycki’nin gri rengi öne çıkaran sinematografisi, kapana kısılmışlık hissi yaratan, karanlık, sıkışık, köhne mekan çekimleri ile çok etkileyici bir atmosfer yaratılmış.
    bütün bu karanlık tablonun içinden ümidin en tükendiği anlarda bile insan doğasının hayatta kalma içgüdüsü hissediliyor.
  2. filmin türkçe adı sorgu. sorgu'da, insanlığın daha huzurlu, refah içinde ve kardeşçe yaşayabilmesi için kuramlaştırılmış bir siyasal sistemin -belki de en iyisinin- kendi varoluşunu tehdit edebilecek her türlü mekanizmaya karşı ne kadar savunmacı olabileceği vurgulanıyor.

    sosyalizm, stalin ile birlikte merkezileşerek ve devletçi argümantosyanlarla birleşerek stalinizm hâlini alıyor ve nazizm kadar tahrip edici oluyor. öncelikle mevcut konumlandırmada dik bir şekilde kalabilmek için bir düşman yaratılıyor. daha sonra bu düşmanın olası tüm araçları paranoyak reflekslerle yok edilmek isteniyor. bu araçların içinde yerli ve yabancı ajanlar, işbirlikçiler, vatan hainleri vs. var.

    fanatizmle birlikte gözlere perde inince ve paranoyanın etkisi artmaya başlayınca parmağın işaret ettiği her noktada bir ajan, her duvar dibinde bir hain yer alıyor. devletin bekası için bu hainlere işkence ederek suçlarını itiraf ettirmeyi sağlamak ise vatansever subayların görevi oluyor.

    bir gün ne olduğunu anlamadan bir kodeste uyanıyor; ne suç işlediğinizi bilmeden sorguya çekiliyor; işkence altında işlemediğiniz suçları itiraf etmek zorunda kalıyorsunuz.

    tüm insanların refahı, gelir dengesi, herkes için adalet ve kardeşlik için tasarlanmış sistem sizi ve sizin gibi pek çok masumu böcek gibi eziyor. işte sorgu, bütün bu süreci anlatıyor.