1. buradan tavsiye almayın.
    komşunun tavsiye ettigi ilaci içmeyin.
    teyzenizin oğluna anlatmayın.
    psikolog olduğunu iddia eden herkese güvenmeyin, eğitimini öğrenin sonra kendinizi ona emanet edin.
  2. her 10 çocuktan birinde, her 20 yetişkinden birinde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu bulunur. fakat eczanelerde satılan antidepresan sayısı dehb ilaçları sayısından fazladır.
    dehb belirtileri depresyonla karışabilir. bu bende 5dkda teşhis koyan psikiyatrlar yüzünden yıllarca fark edilmedi. teşhiş konduğunda çok geçti. hayatım mahvoldu. o yüzden bu kadar sık bulunan bir hastalık konusunda bilinçlenilmeli. bu sayede nüfusun %10unun hayatı mahvolmadan kurtulabilir. bu hastalık çocukken başlar. biyolojik kökenlidir. erken teşhis sorunu kökten çözer.
    arf
  3. öncelikle size tavsiye veren herkesin psikolojik bir sorununun olduğunu unutmayın.
    yani psikolojik bir sorununuzun olmasının normal bir durum olduğunu bilmelisiniz.
    bu aşamadan sonra çarenin matrix'teki neo'nun dediğii gibi "aklını özgür bırak" olduğunu anlamaya çalışın..
  4. yazın ey youserlar. kendinizin yarattığı karakterlerle konuşun, dertleşin. bırakınız deli desinler. hangimiz bir parça deli değiliz ki?
  5. ben başkaları gibi unutmaya çalışın kafa dağıtın demeyeceğim.
    sorunlarınızın üzerine gidin çözmeden de peşini bırakmayın yoksa görmezden geldiğiniz sorunlar bir gün kendini çok daha şiddetli bir şekilde gösterir
    ne olursa olsun kendinizi suçlamayın, sadece düzeltmeye çalışın
    bart
  6. psikiyatriste gidin. psikolojik sorununuzun altında tıbbi bir sorun olabilir ve beyninizi etkileyip duygu durumunuzu bozabilir. amerikan psikiyatri birliği'nin dsm - v (bkz: diagnostic and statistical manual of mental disorders) sınıflandırmasına göre uygulanacak tedavi hayatınızı kolaylaştıracaktır. borderline, narsizm gibi kişilik bozukluğu bütüncül psikoterapi teknikleri ile düzeltilebilmektedir.
  7. psikolojik sorunların etkisi altında bunalıp onlardan kurtulmak için eylediğiniz her şey durumu kötüleştirmekten başka işe yaramadığı çok zaman olacaktır. psikolojik sorunlar bir tür bataklık gibidir bilinçsizce kaygı ile çırpınırsanız daha da derine batabilirsiniz. kısır döngülere dikkat edin. intihar etmemeye çalışın bol şanslar.
  8. psikologa hiç gitmedim. ama psikiyatri hastasıyım. 3 yıldır ilaç tedavisi alıyorum. bir faydasını gördüm mü? çok az, gerçekten çok az. yalnızlık mutlaktır dostlar. ilaçlar, arkadaşlar gibi etkenler bizi sadece oyalar. eve gittiğinde ve ben niye yaşıyorum, bu kadar çaba niye diye sorguladığında yaşamak o kadar saçma geliyor ki insana ne ilaç fayda ediyor o zaman, ne de arkadaşlar. o durum da bana tek yardımcı olan şey içki ve müziktir. kafanı dağıtır ama düşünmekten de vazgeçemezsin. öyle uyuşuk bir kafayla düşünmeye devam edersin.

    bu bir hastalık mı bilmiyorum. doktor da bana bir tanı söylemedi zaten. ama bir ara borderline kişilik bozukluğu demişti. ne kadar doğru bilmiyorum. 3 yıldır ilaç kullanmaktayım ve ilaç dozları doktora her gidişimde artıyor.

    benim gibi bir haldeyseniz size verebilecek tavsiyem yok. kaldı ki size yok hayatı sevin, arkadaşlar edinin, aşkla yaşayın diyecek değilim. ama bu kadar insan -ailem, arkadaşlarım, doktorum- hayat pek güzel, yaşamaya değer diyorsa yukarıdaki tavsiyeleri yapın yapabiliyorsanız. ben yapamadım ve artık bu sözler o kadar saçma geliyor ki bana. her kitapta, her filmde söyleniyor bu sözler. eğer bu kadar kolay olsaydı yaşamayı sevmek, sürüsüne bereket kişisel gelişim kitapları çıkmazdı herhalde.

    herkes bahseder sevgiye yaşamayı ama antidepresan kullanımı artmaya devam eder. ya bu klişe tavsiyelerde bir sorun var, ya da insanlık gitgide kafayı yiyor.
  9. eale