1. travma sözcüğü yunanca "yara" anlamına gelir. psikolojik travma da psikolojik yara oluyor.
    kişilerin hayatını, vücut bütünlüğünü ya da ruhsal dengesini tehdit eden ve duygusal anlamda üstesinden gelmekte zorlandığı olaylar, deneyimler veya durumlardır.

    kişinin başından geçen olayların yarattığı stres onun dayanabilme gücünü aştığında ruhsal travma ortaya çıkar.

    her travmatik olay tüm bireylerde aynı etki ve sonuca neden olmaz. travmanın şiddeti, sıklığı ve tekrarlanma durumlarına bağlı olmakla birlikte kişinin genetik yatkınlığı ve aile öyküsü, ruhsal olgunluğu ve stresle başa çıkma kapasitesi, sosyal destekleri, toplumun travma ve sonrası olaylara karşı bakış açısı ve beklentileri, travmanın genel anlamının yanında kişi için ifade ettiği anlam ve daha önce yaşanan benzer ya da olmayan travmatik yaşamlar gibi faktörler kişinin durumunu ve yaratacağı psikolojik semptomların şiddetini belirler.

    hayatımız düzgün akışında ilerlerken aniden meydana gelen, yaşamımızı alt üst eden, bizde dehşet, korku, endişe ve çaresizlik yaşatan olaylar psikolojik açıdan travmatik olaylardır. kişi gerçek bir tehditle karşılaştığını algılamışsa, fiziksel zarar gördüyse veya tanık olduysa; bu esnada da aşırı derecede korku, çaresizlik ve dehşet hissetmişse bu durum kişi için travmatik bir yaşantı olarak tanımlanabilir.

    —fiziksel,duygusal, cinsel istismar
    —fiziksel ve duygusal ihmal
    —aile içi şiddet
    —saldırıya uğramak ya da bir saldırıya tanık olmak
    —trafik kazaları
    —hayatı tehdit edebilecek hastalıklara yakalanmak ya da yakalanan birini tanıyor olmak
    —doğal afetler
    —savaş
    —işkence
    travmatik olayların başlıcalarıdır.

    travmatik olaylar kişinin güvende olma duygusunu zedeler ve kişide çaresizlik, yalnızlık ve tehlikeli bir dünyada her an zarar görebileceği hissi uyandırır ve onları tehlikelere açık hale getirir.

    araştırmalara göre psikolojik travmaya maruz kalan bireylerin 1/3’ü travma sonrası stres bozukluğu diye adlandırılan semptoma yakalanır.

    yaşanan travmatik bir olayın ardından çeşitli psikolojik sıkıntılar, karmaşık duygular, öfke, pişmanlık, karamsarlık, suçluluk ve çaresizlik hissedilmesi oldukça normaldir. bu tepkiler yaşanan anormal bir olaya karşı verilen normal tepkilerdir.

    ancak;
    • olayla ilgili sürekli canlanan anılar veya kabuslar
    • uyku bozukluğu veya yeme alışkanlıklarından değişiklik
    • günlük rutin işlere odaklanamamak
    • özellikle travmayı anımsatan olay ya da durumlarda korku ve endişe hali
    • aşırı hassaslık, kolay korkma ya da aşırı uyarılma hali
    • kendini karamsar ve mutsuz hissetme, enerji azlığı
    • özellikle travma ile ilgili olayları hatırlamada zorluk çekme
    • karar verme güçlüğü
    • kolaylıkla sinirlenme, endişelenme, öfkelenme ve alınma
    • duygusal anlamda hissizleşme, başkalarından kopuk, farklı ve içine kapalı hissetme
    • ani ağlama krizleri, kendini çaresiz ve umutsuz hissetme
    • sevdiklerini aşırı koruma, onlar için korkma ve güvenceye alma hissi
    • travmayla ilgili belirli olaylarla yüzleşememe ve onu anımsatan durum, yer, hatta insanlardan kaçma
    • öfke
    varsa kişi travma sonrası stres bozukluğu semptomundan muzdariptir.

    çocukluk çağında yaşanılan travmalar kişilik yapısında ağır hasara kadar gidebilen psikolojik sorunlara neden olabilir.

    travma sadece zihinde, davranışta ya da duyguda kodlanmaz. bedenimiz de travma yaşandığı anda nasıl tepki verdiğini hatırlar.

    öyle bir yara ki bu zihin unutsa beden unutmaz.

    bilinçdışı zihinse hiçbir şeyi unutmaz.