• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.20)
renksiz tsukuru tazaki'nin hac yılları - haruki murakami
kaderimde tek başına kalmak vardır belki de haruki murakami'den kaderinin gizemini çözmek, içindeki iflah olmaz yaranın kaynağına inmek için büyük bir yolculuğa çıkan bir kahramanın romanı. kendini "renksiz" bilen tsukuru tazaki'nin hikâyesi.işte o an, tsukuru nihayet her şeyi kabullenmeyi başarabildi. insanların yürekleri arasındaki bağ yalnızca uyum üzerinden oluşmuyordu. aksine, bir yaradan diğerine daha derin bağlar oluşuyordu. acı acıyla, kırılganlık kırılganlıkla yürekleri birbirine bağlıyordu. elemli çığlıklar olmadan suskunluk, kan toprağa akmadan affediş, insanın içini lime lime eden kayıplardan geçmeden kabulleniş mümkün değildi. işte bu, gerçek uyumun kökünde var olan şeydi.(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. Şunu dinlerken okuyunuz: https://www.youtube.com/watch?v=FDWUvc5wv7U

    'Tsukuru Tazaki, üniversite ikinci sınıftayken, temmuz ayından ertesi senenin ocak ayına kadar neredeyse sadece ölmeyi düşünerek yaşadı.'

    Türkçeye 'Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları' olarak çevriliş bu kitabın böyle çarpıcı bir girişe sahip olmasının nedeni şüphesiz içinde barındırdığı müthiş acılardır.

    Tsukuru Tazaki lise yıllarında sahip olduğu muhteşem arkadaş grubundan hiçbir sebep gösterilmeden uzaklaştırılmasının acısını ve deyim yerindeyse hac yıllarını yaşıyor. Kitap, insan ilişkilerine gösterdiği yakınsamalar kadar japon kültürüne dair adı konulmamış kuralların çevresinde kurulmuş.

    Çağın bağımlılık yapan yazarının kitabı okunmaya değiyor.
  2. bir kitapcinin kafesinde kahveme eslik etsin, bir goz gezdireyim diye dusundugumde henuz hic murakami okumamistim. gunlerden dundu. ve geceyarisini biraz gece kitabi bitirdim.

    ilginc karakterler, yer yer biraz zorlama gibi gelen belki olmasa da olur tesadufler, sade ve akici bir dil, guzel bir kurgu ile epey keyifli zaman gecirdim kitabimla. ta ki sonuna gelene kadar. aceleye gelmis bir son ve onca sayfa tutarli gider karakterlerin sacmalamaya baslamasi ile biraz hayal kirikligina ugradim.

    gercekten kayda deger diyaloglar okudum. piyanist ve haida'yi ozellikle cok sevdim, hikayenin derinligini artiran konusmalari bence kitabin doruk noktasiydi.

    son olarak, kitaba baslamadan once "liszt - le mal du pays" ayaga kalkmadan erisebileceginiz bir yerde olsun. buyrun