• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.75)
requiem for the american dream - peter d. hutchison, kelly nyks, jared p. scott
çağımızın en önemli düşünürlerinden noam chomsky’yi kendine rehber edinen amerikan rüyasına ağıt, giderek açılan gelir makasının ardındaki nedenleri sorguluyor. chomsky, bu nahoş gerçekliği o derece yalın ve duru bir anlatımla gözler önüne seriyor ki, insan nasıl bu duruma gelindiğine şaşırmadan edemiyor.

tarihten sayfalarla zenginleşen belgesel, abd’de ekonomik çıkar gruplarının iktidarı ve yasama erkini nasıl etkilediklerini güçlü bir dille aktarıyor. hollywood tarafından uzunca bir süre tüm dünyaya pompalanan amerikan rüyası’nın 2000’lere girerken nasıl bir kâbusa dönüştüğünü anlamak için eşsiz bir kılavuz. dünya siyasetinin süper gücünün demokrasi ve iktidar sınavı, aynı zamanda dünyanın geri kalanına tutulan bir ayna.


  1. türkiye'deki ilk gösterimi gezici festivalde yapılan filmin yönetmenleri peter d. hutchison, kelly nyks ve jared p. scott. dört yıllık bir süreye yayılan röportajlarında chomsky, günümüz dünyasında zenginliğin ve gücün dağılımına odaklanıyor ve bunu yaparken de kendi politik geçmişini ve amerika'yı sorguluyor.

    noam chomsky benim için gerçekten çağın en önemli entelektüellerinden ve en ilham verici düşünürlerinden biri. film boyunca sakin bir tonda anlattığı gerçeklerin aslında hepsinden haberdarız ancak ben biliyorum demeyin, hatta bilenler de bilmeyenlere anlatmasın, bence mutlaka chomsky'den dinleyin bir kez daha. yoksulluğun, gelir adaletsizliğinin sebeplerini, aslında demokrasinin kimin çıkarına olduğunu, anayasaların tarih boyunca azınlığı (zenginler, kapitalistler) çoğunluğa (yoksullar, ezilenler) karşı korumak için nasıl kurgulanıp, hazırlandığını tarihsel ve toplumsal arka plan eşliğinde öyle bir anlatıyor ki 75 dakika nasıl geçti anlamıyorsunuz bile.
  2. yeni bir şey anlatıyor mu? hayır; vasatın vesayetinden sıtkı sıyrılmış, gözünü biraz açmış, dünyada neler olup bittiğine dair okuyan, soran ve sorgulayan ortalama bir bireyin bilmediği ya da tahmin edemeyeceği herhangi bir şey yok. çünkü içinde bulunduğumuz sistem kendisini gizleme ihtiyacı duymuyor zaten. yaşadığımız çağ daha çok gerçekliğin ince parlak bir kılıfla örtüldüğü ve çok parçalı olarak etrafa saçıldığı bir çağ. işte bu röportaj belgeselin önemi de tam buradan geliyor: noam chomsky amerikan rüyası üzerinden kendi ülkelerimize de ışık tutan azınlığın çoğunluk üzerinde tahakküm kurma süreç ve yöntemlerini toplu bir şekilde, sade ve net bir anlatımla sunuyor. durumu değiştirecek sihirli bir değnek bulmayı beklememek gerek. noam chomsky belgeselin sonunda howard zinn'den yaptığı alıntı ile yolu kimin yürüyeceğini, nasıl yürüneceğini anlatmış:

    "önemli olan, tanınmayan insanların yapmış olduğu sayısız eylemlerdir. onlar tarihe geçen önemli olayların temelini atmışlardır. geçmişte bir şeyler yapanlar da onlardır. gelecekte bunu yapmak zorunda olanlar da onlar olacaktır.“
    mesut