1. ben "ne demek" dediğim için, beni etkilemeyen karşılaştırmadır.
  2. kazananın eyvallah ile final oynayacağı karşılaşma. şampiyon değişmez.
  3. teşekküre verilen cevaplardan ikisinin karşılaştırılması. teşekkür etmek basittir. ancak teşekküre cevap vermek öyle kolay iş değil.

    bişey değil; en mantıklısı bu ama kulağa hoş gelmiyor. "bişey" nedir ya. küçük dağları ben yarattım algısı da yaratıyor. "benim açımdan o kadar küçük bir şey yaptım ki değmez." gibisinden.

    rica ederim; ultra saçma. rica dediğin istektir, dilektir. rica ederim ne kadar saçma bir sözdür yahu. herkes anlamını biliyor ama bilmeyene anlatmaya kalksan madara olursun.

    ne demek; benim de kullandığım kalıp olup yine saçmalıkta en üst sıralara oynar. bu söz öyle bir sözdür ki vurgunuz tonlamanız uygun olmazsa karşınızdakine atar yapıyormuş gibi hissedebilirsiniz.

    yine en güzeli "lafı bile olmaz" bence. biraz fazla samimi ama samimi olduğu kadar da samimi.
  4. sözü nasıl tonladığın, jest ve minikleri nasıl kullandığın önemli.

    bir şey değil biraz daha samimi (ayıpsın, bendensin aroması) ama saçma sapan bir şekilde söylenirse adam beni başından savdı resmen diye düşünebilirsin.

    rica ederim daha resmi bir ifade ama allayıp pullayıp bir tonlarsın ki rica ederimi muhatabın der ki bir daha et.