1. "ve yaşam yalnız rüzgâr, yalnız gökyüzü, yalnız yapraklar ve yalnız hiç değil mi?"

    tezer özlü-yaşamın ucuna yolculuk
  2. allah belanızı vermiş, haberiniz yok. hızlı tüketim hastalığının bu raddeye gelebileceği aklıma bile gelmezdi. geçmiş olsun, okuru kaybettik.

    ek: "romanların en iyi bitiş cümleleri" de ne demekse artık ! neresinden tutsan elde kalır.
    ben
  3. sizlerin bu romanlara da, bu şiirlere de ihtiyacınız yok. yeterince dayak yemiş bir insan, en azından dayak atmanın anlamsızlığını öğrenir. sanırsam sizler yeterince dayak yememiş olacaksınız ki yumruklarınızı hala boşluğa doğru savurmaktasınız. kanınız hiç donmamış olacak ki hala başkalarının kanını dondurmak hırsıyla dolusunuz.
  4. anladım ki, kapısı olmayan bir odanın içinde kapıyla dolaşmak bir işe yaramıyormuş.
  5. bütün dünya işçileri birleşin

    edit: komünist manifestonun bitiş cümlesi roman değil ama olsun benim bayaa hoşuma gitmişti.
    gamit
  6. '' sakin gökyüzünün altında ,bu mezarların yanında biraz oyalandım. fundalıklar ve yabani sümbüller arasında uçuşan pervaneleri seyrettim. otları hışırtadan hafifi rüzgarı dinledim ve insan ,bu sakin toprağın altında uyuyanların nasıl olur da rahatsız bir uyku içinde olduklarını düşünüp şaştım. (bkz: emily bronte -uğultulu tepeler)
    ebru