önceki gün idlib'de klor gazı saldırısı olduğu iddia edildi. 100 kişi ölmüştü. dünya basınında geniş yankı uyandırdı. dün de trump'tan açıklama geldi ve esad'ı hedef gösterdi.

bu sabah da harekat başladı. rejime ait noktalar bombalandı suriye'de. rusya buna hemen tepki gösterdi ve fırkateyn yolladı suriye'ye. ardından medvedev blöf niteliğinde bir açıklama yaptı ve buradan ötesi savaş dedi. ortam ısınmaya başlamış, insanlar tedirgin olmuştu. savaş henüz gelmeyecekti ama bu restleşme bile korkuttu insanları. daha sonra abd bu operasyonların tek seferlik olduğunu açıkladı. tansiyonu düşürdü bu açıklama. düşürdü düşürmesine ama ne oldu da bir anda ortalık kaynadı?

daha geçtiğimiz günlerde abd, esad'ın geleceğine suriye halkı karar verecek, artık esad'ın düşmesi olmazsa olmaz şartımız değil demişti. aradan birkaç gün geçti ve esad kimyasal saldırıda bulundu! pek akılcı değil bu durum. kendi ayağına sıkmak demektir bu. dünya medyası tek ses olmuş esad'ı zalim ilan etmeye devam ediyor ama kazın ayağı pek öyle değil. bir de neden esad ile her şey yolunda görünürken bir anda o saldırı oldu ve abd harekete geçti?

trump seçim döneminde suriye'nin iç işlerine karışmayacağız demişti. askeri operasyon olmayacak demişti. yine esad'ın yaptığı iddia edilen saldırıdan sonra abd'li senatör dick black, saldırıyı esad'ın değil ışid'in yaptığını söyledi. yine bugün ingiliz eski büyükelçi "saldırıyı esad'ın yaptığına dair somut kanıt yok." diye açıklama yaptı. daha önce bahsettiğim neoconlar-küreselciler savaşına mı delalet ediyor bugünkü operasyon?

bir de israil, bu saldırıdan sadece şam'ın değil, tahran'ın da mesaj çıkarması gerektiğini söyledi. arada kalan ama önemli bir detaydı bu da.

türkiye ise olaya direkt daldı. hıyarım var diyene koştuk yine. bahçeli de erdoğan tek ağızdan konuşup operasyonun doğru ama yetersiz olduğunu söyledi. neden aynı zokayı sürekli yutuyoruz? neden her defasında aslı astarı olmayan ithamları esad'a yüklediklerinde, anında oltaya takılıyoruz? senelerdir suriye için yapılan kara propagandalara doymadık mı? bunlara anında atlayıp suriye'ye gireriz hevesinden bıkmadık mı? erdoğan hala "büyük orta doğu'nun" eşbaşkanı mı? henüz kimyasal saldırı hakkında görgü tanıklarının abuk subuk açıklamalarından başka bir delil yokken neden bu tez canlılık?

önemli bir gerilim yaşandı bugün ama sonucu ağır olmayacak. tek bir nokta dışında klişelere tanıklık etmiş olduk. esad anında, delilsiz şekilde hedef gösterildi ve bütün dünya medyası bunu böyle tanıttı. yine bütün müslüman, hristiyan ülkeler esad'a lanetler okudu. türkiye yine anında eline tuzu aldı ve koşmaya başladı. tek kafa karıştırıcı nokta var: trump, iç işlerine karışmayacağız dediği suriye'ye neden askeri operasyon yaptı? cumhuriyetçi senatör neden "saldırıyı esad yapmadı, ışid yaptı. abd tuzağa çekiliyor suriye'de." dedi? kimlerin savaşıydı bu?