• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.50)
Yazar Ahu antmen
sanat/cinsiyet - ahu antmen
yakın geçmişe kadar müze koleksiyonlarına ve sanat tarihi kitaplarına baktığımızda, tarih boyunca hemen hiç kadın sanatçının yaşamamış olduğu, yaşamışsa da herhangi önemli bir sanatsal katkıda bulunmadığı kanısına varabilirdik. bugün durum pek de öyle değil. abd ve avrupa’da 1960’lı yıllardan itibaren yaşanan toplumsal feminist dalga, çok geçmeden etkisini sanat pratiği ve kuramında da gösterdi. başta linda nochlin’in çığır açıcı makalesi “neden hiç büyük kadın sanatçı yok?” olmak üzere, feminist eleştirmen ve sanat tarihçilerinin geleneksel sanat tarihi üzerindeki incelemeleri, kadın sanatçıların üretiminin görmezlikten gelinmesi sürecini ciddi anlamda kesintiye uğrattı. aradan geçen yıllar içinde sanat tarihi kitaplarının yeni basımlarında kadınlara da yer verilmeye başlandı; feminist sanat tarihçilerinin öncülüğünde, unutulmuş, gözden kaçmış, çeşitli nedenlerle hiç önemsenmemiş kadın sanatçılarla ilgili monografik çalışmalar yapıldı. deha, ustalık, yetenek gibi kavramların erkekler tarafından erkekler için belirlenmiş olduğuna inanan feminist sanat tarihçi ve eleştirmenlerin, akademi, müze, sanat tarihi gibi belirleyici kurumların kadın sanatçıyı sürekli dışlayan sistematiğini belli bir sorgulamaya tabi tutması, tarihin akışını bir ölçüde dönüştürdü. bu seçki, bugün de sürmekte olan o yoğun sorgulama sürecinden seçilmiş metinleri bir araya getiriyor.


  1. kadınların sanat tarihindeki rolü ve günümüzdeki etkileriyle ilgili başarılı makalelerin derlendiği, güzel bir çalışma olmuş. kitabın çevirisi tatmin eder düzeydeydi ve içerikte kullanılan görseller de etkisini artırmış. ağırlıklı olarak görsel sanatlar ve performans sanatlarındaki kadının yeri irdelenmiş. kadınların edebiyat alanında bir nebze olsun daha rahat çalışabilmelerinden dolayı sanırım. sanat tarihiyle alakalı çalışmalarda neden kadınlara yer verilmediğini, yer verilse bile neden içerikten yoksun biyografik yazılar olduğuna cevap aranıyor kitapta. estetik beğenilerin yerleşik düşünceler yığını olduğunu ve bu erkek deneyimleri literatürünü kadın sanatını yorumlamada yanlış kullanıldığını aktarmışlar. kadınların çalışmalarına alt kültürel bir direniş gözüyle bakılmamasını sağlayan ve okuyucuya maskülenist beğenilerinden arınmış bir perspektif sunmayı amaçlamışlar.

    sanat tarihinin, tarih yazımı gibi eril dille yapılmasını eleştirmeleri en önemli kısımdı. amerikan kadın sanatçıların bu görüşte ikiye bölünmesi, her coğrafyada farklı muamele görmesi üzerinden konuyu çetrefilli hale getirmişler. resimden fotoğrafçılığa uzanan birçok dalda propaganda yapılmasını hoş görmeyenleri eleştiriyorlar. bireyci hak arayışlarını onaylamayan bir üslup vardı makalelerin büyük bir çoğunluğunda.
    sezgi