1. farsça: duhter-i rez
    arapça: bint'ül ineb
    türkçe: üzümün kızı

    şaraba, "üzümün kızı" sıfatı yakıştırmışlar. üzüm helalken, şarab haramdır. buna benzer yönlerden şarabdan edebiyatta çok bahsedilir.

    ben üzümün suyun severim sûfî dânesin
    zîrâ kimi kızını sever kimi ânesin
  2. "..biz sarhoş iken henüz üzüm yaratılmamıştı.."
    kuz
  3. durdukça güzelleştiği doğrudur. ancak durup durup güzelleşmiş insanlarla içince daha güzel. ömer hayyam'ı daha da anlamak daha güzel. şarapta bir kötülük yoktur dostlar, bu böyle biline.
    abi
  4. "içsem öldürürler, içmesem öldüm."

    demiş karacaoğlan. en azından iki tas yetiştireydim kendisine, maksat leblebisi kuru gitmesin. gelenlerin de ağzına ağzına vururduk testiyi. yetiş ya dionysos, yetiş ya hayyam.
  5. şarabı sevmemiz, üzüme düşkünlüğümüzden değildi. biz ezilenden yanaydık...

    öğrencilik zamanlarımızın vazgeçilmez içkisi.
  6. çoğunuz bilmez de serin bir italya akşamında, fikret kızılok (cesareti olan müslüm gürses ile dener) ile özlediğiniz birini anmanızda yardımcı olan, insanlığın en kadim dostu içecektir (sevdicekle, mezelerle içilen rakılar geçmez efenim kuranda, incilde, şarap geçer).
  7. zenginlerin içkisidir. insanlar bira ve şarap yapmayı yaklaşık aynı dönemde icat ettiler. tarihte bilinen en eski içkiler bu ikisidir.
    bira imalatında kullanılan tahıl daha kolay erişilebilir, ürün fazlası verir. bu nedenle büyük kalabalıkların erişebileceği bir şeydir. üzüm ise daha zor yetişir ve tahıl gibi yüksek miktarlarda üretilebilen, depolanabilen bir şey değildir. mevsimliktir ve çabuk bozulur. bu nedenle tarihte bira işçi sınıfı tarafından tüketilen bir içecek olmuştur. şarap ise kralların ve soyluların sofralarını süslemiştir.