1. ben de canım c vitamini açısından yaklaşayım olaya, ıspanakla karşılaştırayım hatta;

    ıspanak gibi uzun süre yıkanmasına gerek yok, daha kolay temizleniyor. ayrıca yaprakları kopararak ayıklandığı için c vitamini bıçakla kesilen ıspanaktaki kadar kaybolmuyor.

    bir de tabi bu c vitamini ısıya hiç gelemez. çiğ tüketildiğinde yüksek oranda c vitamini almış oluruz.
  2. yıkayınca suyunu -yeriniz varsa- toprağa dökün, suyun içine geçen kum tanesi kadar tohumları yerden bitiveriyor. böyle de arsız.

    ek: yemeğine bir tane yeşil erik atın, bir deneyin
    mesut
  3. daha once de soylenmis ama gercekten kendi kendine yetisen cok da lezzetli ve faydali bir bitki. gecen sene bahcemizdeki domates fidelerinin yaninda kendi kendilerine bittiler. fransizlar bilmiyor ama :) halbuki heryerde var ama yemeyi denememisler anlasilan. ben cevremdeki fransizlara yogurtlu sarimsakli salatasini yapip taddirarak bitkiyi tanitmaya calisiyorum, su gune kadar da begenmeyen cikmadi ;)
  4. son yıllarda oldukça popüler. omega 3 bakımından zengin olması nedeniyle semizotu ve keten tohumuna ilgi oldukça arttı. pazarlarda iki çeşit semizotu dikkatimi çekiyor. bir tanesi yabani kilo olarak satılan diğeri de kağıtlarla demetlenmiş halde daha açık yeşil renk yapraklara sahip. semizotu yoğurt ile iyi bir ikili oluşturuyor, yemeği de yapılabilir. tadından çok etkilenmiyorum yoğurtla gideri var. bir roka kırmızı soğan birlikteliği yaşatmasa da yine de sofralarda yeri var.
  5. temizlenmesi bana göre ıspanaktan daha az zahmetli olmasıyla, "evde tek başına" dönemlerinde kurtarıcı ekibinde olabilen sebze(*:olsa da yesek ;))
  6. yemeğini pek sevemediğim bitki, hafif bir mayhoşluğu olur. ama aynı bitki çiğ olarak yoğurtla yendiğinde o mayhoş tattan eser yok. şimdilerde tezgahlarda bolca bulabilirsiniz.
  7. çocukluğumda anneanne evinde sürekli tarlaya gidip toplardım. yukarıdaki arkadaşların dediği gibi ekilmesine gerek olmayan, doğanın, toprağın kendi mahsülü olan süper lezzetli bir şey semizotu. bakıp aklıma geliyor da bazen, hiç markete pazara gitmeden tabiatın içinde kendiliğinden var olan ve insanları bekleyen o kadar güzel şeyler var ki. deneyin, keşfedin.
  8. benim için hani denir ya yatıya gidilir türünden bir yiyecek..yemeğindeki ağza alındığında damakta bıraktığı o harika biraz kekremsi mayhoş tat (o tada bayılıyorum-şimdi aklıma geldi,sanırım ben etli yaprak sarmasını da bu yüzden seviyorum..:))..) bir çok insanın ağzını sulandırmıyor mu?..çiğ olarak yoğurt ile yine harika bir ikili oluyor bence.nadiren de olsa içtiğim iki duble rakının yanında da çok hoş oluyor.sözün özü doyulmaz bir tat.
    ünlü olmasından ise hiç hoşnut değilim,eskiden pazarda yabanisi ile daha sık karşılaşıyordum,sanırım talep iyice artınca artık yabanisini bulmak o kadar kolay değil.
  9. küçükken köye gittiğimiz de hep yerdim. öyle yetiştirmek falan gerekmiyor. yolda bahçede heryer de kendiliğinden yetişen bir bitki. bir nevi böğürtlen gibi.

    çiğken tadını çok severdim. şimdilerde her eski şey gibi ünlü oldu.