1. kişilerin saf iyi ve saf kötü olarak ayrıldığı harry potter serisinin tek ''gri'' karakteridir. patronus büyüsü yapabilen tek ölüm yiyen olması da iyi ve kötü arasında kalmışlığını en iyi özetleyen durumdur. bütün davranışları harry potter ve arkadaşları tarafından ''ortada şüpheli bir durum mu var kesin arkasında snape vardır.'' şeklinde kötüye yorumlanmıştır. aslında snape tam bir görev adamıdır. tabi bu görevleri yerine getirirken motivasyonu ''her zaman'' bellidir. kendisine verilen görevleri yerine getirir ağzını açıp tek kelime etmez, iltifat ve taktir beklemez. zaten hiçbir zaman taktir görmediği gibi eleştiri oklarının hedefi olmuştur. kendisine ait büyüleri olan yetenekli bir iksir hocasıdır.
  2. harry potter dünyasının en naif, en derin, en fadakar karakteridir benim için. lord voldemort'u bile aldatabilecek kadar iyi bir zihinbendardır, ayrıca iksir dersinde çok başarılıdır. belli bir zaman hain ilan edilse ve kötü karakter olarak anılsa da benim hiçbir zaman kendisinden kuşkum olmamıştır(tabi lily olayı herkes gibi beni de şaşırttı ama). çok çok sevdiğim sirius black'e bile kızgınlık duymamın nedenidir. 'bir insanı en çok ne kadar sevebilirsin?' sorusunun cevabıdır benim için. keşke lily evans olsaydım dedirtir.
    always.
  3. j.k. rowling'in okulundaki kimya öğretmeninden ve ingilizce anlamı olarak çok ciddi, sert, cezalandırıcı gibi anlamlara gelen severe kelimesinden esinlendiği karakterdir.
  4. "dumbledore believes there are all sorts of lessons in life... and horrible teachers are one of them."

    kendisinin patronus yapabilen tek ölüm yiyen olması beni her zaman çok gururlandırmıştır. seviliyorsun iksir reis.