-
- yanında sıkılmadan, gerilmeden, doya doya susabileceğim,
- benim defalarca izlemekten bıkmadığım filmleri beraber izlemeyi teklif ettiğimde onlara kapağı açılmış şişe su muamelesi yapıp "onları sen izlemişsin, başka bir şey izleyelim" demeyecek ve beni, izlediğim filmleri izlememişim ayağına yatmak suretiyle kendine cebren ve hile ile seyrettirmek zorunda bırakmayacak,
- sarılmaya, gıdıklansa bile gıdıklamaya, canım ne zaman ve ne şekilde isterse öpmeye, ısırmaya, dalga geçmeye çekinmeyeceğim; birbirimizle alay ederken gülmekten yerlere çöküp sonra yeniden kucaklaşabileceğim,
- en akıldışı, en katlanılmaz, çenesi düşmüş, belki bir başkasını en kızdıracak delibozuk hallerimi alıp göğsünde yumuşatabilecek, aynı hallerini oturup günler ve gecelerce sıkılmadan, "niye?" diye sormadan dinleyeceğim, seveceğim, bunu ekmek su gibi isteyeceğim,
- sanki konuştuğumuz her kelime, her cümle bizim icadımızmış gibi özel hissettirecek,
- sevgisi, şefkati, merhameti, vefası, en çok dostluğu, biraz da midesi kocaman, koskocaman, sınırını göremeyeceğim kadar kocaman olan,
- daha türlü türlü güzelliğini sayamadığım azıcık esmerim, bal ağızlım, goca herif sevgilim... ben artık seni aramaya inanmıyorum, seni beklemekten vazgeçtim. mevlâ'sını bulduğunu düşünen bir hacı adayı olarak helâka uğrayınca bıraktım o işleri. o yüzden gelme. anana bacına sövmiyim gelme. kapıyı da ört, ceyran yapmasın. hadi sana zahmet bana eziyet anacım, hadi sevgilim, hadi ördeğim, sağool saağool... -
başka bir arzunuz? -
dizel olsun
az yaksın
servisi yaygın olsun
0'ı zor ama doktordan falan olsun en azından km'si düşük olsun
tok kapı sesi diyorlar ama bilmiyorum çok da önemli değil gibi sanki
amaaan ayağımızı yerden kessin de işte...