1. bence biz erkekler bunun niye oyle pek onemsendigini anlamadan, sadece ise yaradigini bildigimiz icin yapiyoruz... o yuzden unutuluyor hep, cunku olay sifir romantizm, full pragmatizm...
  2. çiçekçi arkadaşlar kusuruma bakmasın, iki söz söylemek istiyorum bu hususta.

    günümüzün çabuk tükenen aşklarının, içi boş hediyeleşmesi nazarımda şu çiçek alma meselesi.
    daha gereksiz bir hareket olamaz.
    sektör yaratmışlar hiç yoktan, lüzumsuz. bir sevgi göstergesi gibi sokmuşlar insanların aklına. almayanı dövecekler neredeyse.
    bayanlar da ayrı trip, erkeklerde ayrı.

    anacağzımın pek güzel bir lafı var yeri gelmişken söyleyim. " gönlümü kırmasın yeter. çiçek dediğin bu gün var yarın yok. ama o benim, ben onun ömür boyu yanındayım."

    illa ki gülümseme mi olmak istiyorsun sevdiğinin yüzünde?
    git güzel bir şiir kitabı al, zülfü aklına düştüğünde.

    elinden geliyorsa yüreğini de emeğine katıp vereceğin bir şey yap gönlün düşsün gönlüne.

    git mektup yaz be güzel kardeşim hiç birini yapamıyorsan.

    ama şu para harcatmak için icat edilmiş, hiç bir anlamı olmayan hediyeleşmeyi yapıyorum diye güzelim çiçeklerin katline ortak olma!

    gel onlar da dalında güzel dursun.
    olamaz mı?
    pek de güzel olabilir ^:gülümseme^
  3. sevgiliye çiçek almak yerine sevgilinizle birlikte çiçek dikin. daha çok sevinecektir.
  4. adam kitap yazardım demiş bunun üstüne ne söylenir daha. ey cemaati you reads ne romantikler solup gidiyor farkındamısınız?

    edit: vay ben senin babanın sarap çanağına...
  5. sevimli bir eylemdir ama çiçek saksıdaysa ne bileyim koparılmamışsa çok daha güzeldir...
    ve her dakika yapılmamalı...
  6. @su adlı yazar arkadaşımız aklıma bir anektodu getirdi.

    sümer tilmaç' a, eşinden yeni boşandığı dönemde sanıyorum ki bir magazin muhabiri, "eşinize hiç çiçek alır mıydınız?" gibi saçma sapan bir soru yöneltti.

    sayın tilmaç ise bu soruya gayet olgun bir tavırla "ben eşimi hala çok seviyorum elbette ona çiçek alıyordum ama o bana hiç çiçek almış mı ve siz bunu gidip kendisine sorabilir misiniz?" şeklinde cevap vermişti.

    bu cümle, tıpkı şimdi anımsadığımda olduğu gibi yüzümde bir tebessüme neden olmuştu. tek bir cümleyle kişilere yüklenen rollere kontrolsüzce nasıl adapte olunduğunu çok güzel özetlemişti. çünkü çiçek almak (çiçek almak burada sembolik anlamda kullanılmıştır.) erkeğin göreviydi ve bir evlilik bitiyorsa bu kesinlikle erkeğin kadını mutlu edememesinden kaynaklanıyordu.


    tanım: iki taraf için de yapılması hoş eylemdir.
  7. çiçeklerin koparılmasını onları öldürmekle eşdeğer tutup üzüldüğüm için hiç bir zaman istemediğim ve beklemediğim eylem. niyeyse canlı değillermiş gibi bir rahatlıkla hediye ediliyor,alınıyor. hele ki çiçekleri çok severim diyip onları öldürmek ne bileyim ben fazla hassas bakıyorum belki de.

    not : dikmek, büyütmek, beslemek içinse saygım sonsuz.
  8. çiçekler dalında güzeldir vahşi yaratıklar. diyeceğim bu kadar.
  9. yorumlara baktığımda hemen biz erkekler bilmem ne falan denmiş. ben bir kadın olarak sevgilime (kendisi de erkektir) 2 kez çiçek aldım. aslında çiçek öyle hoşuma giden bi hediye değildir ama karşıdaki mutlu olacaksa neden olmasın?
    2. çiçeği ofisine yollamıştım o kadar heyecanlanmış ki tornavida ile imza atmaya kalkmış -ofis arkadaşları anlattı- ve hala saklar buketi gözleri o çiçeklerden daha güzel olmasına rağmen.