1. şimdi ben başlığı "seviştiğini başka erkeklere anlatan erkek" olarak açsaydım muhtemelen başlık buraya taşınacaktı, madem öyle formata uyalım, gereksiz laf kalabalığı yapmayalım.

    biraz geçmişe gidelim; şu hayattaki en büyük derslerden birini tom cruise'dan aldım dersem inanır mısınız?! bilmiyorum. tom cruise'un kokteyl filmini izlediğimde ortaokullu yıllardaydım. tom dönemin yakışıklısı ve kokteyl filminde barmen rolüyle herkesin gönlünde taht kurmuş delikanlıydı. üllemizde hemen alternatifi çekilmiş başrollere emrah ve demet akalın uygun görülmüştü. demet akalın henüz popstar değil, aşk acısı bile tatmamıştı. kutluay ibrahim kaş arası kıllarıyla ayna karşısında kendini inceden kesiyor mu bilinmez, kepek sorunu için uygun şampuan olup olmadığını muhtemelen annesine soruyordu. hal böyleyken kokteyl filminin takriben 74. dk'larına tekabül tom, barmen olmanın etkisiyle one night stand bir geceye yelken açmış, asortik bir kadınla birlikte olmuş, ertesi gün gerine gerine olayı abi'sine anlatıyordu. olay sadece one night değildi, tom hanım kıza aşık olmuştu. atladığı önemli husus ayrıntıdaydı. tom kadınların kendisinden daha zeki olduğunu bilmiyordu. ertesi gece hanım kızımız tom'un olayları anlattıpı abinin kollarında idi, tom, ergen atarı yaptı, sağa sola dayılandı nafile. tom sessiz kalmayı başaramamıştı. tom bu olaydan büyük bir ders aldı ve bir daha seviştiği kadınları kimseye anlatmadı.
  2. ilhami algör fakat müzeyyen bu derin bir tutku'da mükemmel şekilde anlatmıştır bu eylemi.

    "beni bir güzel öpmüş,yoğurmuştu.

    beni her yoğuruşunda,sırtüstü yatıp karnını açan kedi yavruları gibi,teslim ve mest oluyordum.birlikte tüy gibi havalanıyor,yükseliyor,oralardan ok gibi inip,zıpkın gibi saplanıyor,çapkın,şakacı,çocuk yunuslar gibi dibe iniyor,dipte yılan balıklarına dönüşüp kıvrılıyor,sonra toprağı delip,köpüklü dalgalara bakan yamaçlarda rüzgara çıkıyor,yeşil ve taze,kendimize ve birbirimize dolanıp yükseliyor,dallanıyor,açıyor ve.......ve tekrar,ve tekrar,yaprak,polen,böcek olarak dökülüyorduk''
  3. karşılıklı sevme işi.

    göğsünüze yatıyorken köpeğiniz, patilerini avuçlarınıza alıp sıkıyorsanız sevişiyorsunuzdur. biz sevişiyoruz da biraz. ^^
  4. birbirlerini sevmek anlamına da, cinsel birliktelik anlamına da gelir. zamanla 2. si daha baskın hale gelmiştir.

    uzun yıllardır bana bilmem kim karşı cins kişisiyle aramda ne olduğunu soran karşı cinsten kişilere cevabım ''sevişiyoruz'' oluyor.

    bir birisiyle aramda ne olduğu onu ilgilendirmez, iki kimle aramda ne olduğu onu ilgilendirmez, üç ona ne, dört ona açıklama yapmak zorunda değilim.
  5. günümüzde cinselliği imlediği için yaşlıların ağzından duyunca tüylerim diken diken oluyor. bir türlü alışamıyorum iki insanın birbirini sevmesinin sevişmekle ifade edilmesine. babamın annemi kastederek biz gençken parklarda sevişirdik dediğini unutamıyorum mesela. seks, public, anam babam. ebeveyn seksine soğukkanlılıkla yaklaşacak medeniyet seviyesine ne zaman gelirim bilmiyorum. konudan kopuyorum ama babam da karşılıklı sevmeyi kastediyordu. ^:shjs^
    sezgi
  6. ruh doyuran bir ihtiyaç. sabahın şu vaktinde bana şunları dedirtiyor; birbirini tüketmeden sevişmek, her duyguyu tekrar tekrar yaşayarak ve yaşatarak beraber olmak, ardından eninde sonunda güvenli bir uykuya yenik düşen yorgunlukla mühürlemek, insanın zihnini açıyor.
  7. ben daha yaşlılarımızın "karşılıklı sevme işini" kastetmesini yutamamışken, sevişmeyi "sonrasında seks olmayan ön sevişme" yerine kullanan bir nesil türedi. bir kelime üç nesilde böyle farklılaşıveriyor işte.
  8. iki insanın birbirini sevmesidir.

    lakin sevmek öyle geniş kapsamlı bir eylem ki türkçe'de, cinsel aktiviteler bile bunun içine giriyor.
  9. aslında basit bir kimyasal eylemdir.
    lakin o an beyne iletilen duygu hormonları vs. ilk entaride gördüğünüz şiiri yazdıracak etkiler yapabilir.
    yapmadan ölmeyin.