1. sevişmek.
  2. sevmeyi bilmeyen insanlarız çoğumuz. nasıl sevgi gösterilir bilmiyoruz. "seni seviyorum" demekten de çoğu kez zul duyuyoruz. sevilmek herkesin derdi ama sevmek fiilini nitelendirmedikçe, duygu ve düşüncelerle nasıl bileceğiz değerini?

    günümüzde sevmeden sevişmek kavramı da ortalarda geziyor ki evlere şenlik. neydi o'nun tanımı.. bir sürü değişik adı var hani; tek gecelik ilişki işte en basit bildiğin. bunlar türediğinden beridir de ne sevmenin kıymeti var gönüllerde ne de sevilmenin. "ayy amannn mor, pek demodesin" halt etmişsin bunu diyen! hızlı tüketim maddelerinin zehri kanımıza öyle bir zerk edildi ki, artık her tabirin içini dolduruyor. kullan at yaşamlar ve anlar popüler kültürde ki yerini hızlıca alırken; bunca insanın yaptıklarından haz duyamaması daha doğrusu geçici olarak hazza varması kendini kandırmak da değil de nedir bir yerde?

    asıl tuhafı ne biliyor musunuz? insanlar sürekli bu sevmek-sevilmek ve sevişmek kelimeleri içinde dolanıp dururken kimse de bildiğinden şaşmıyor. el ilanı gibi, hareket ve sözleriyle vermek istedikleri mesajı pekala güzel verenler ve karşılık vermekte gecikmeyip çekinmeyenler. hal böyleyken de, sahte veryansınlarınızda boğulun derim ancak.

    kısacası; sevmeyi öğren de gel!
  3. sevmek , çünkü sevildiğinden asla emin olamaz insan.
    sevilmek , çünkü sosyal canlılar olarak değişik sevilme türlerine ihtiyacımız var.

    ikisi de gerekli. ama kişiden kişiye göre hangisinin daha önemli olduğu değişir.
  4. sevdiğin tarafından sevilmek.

    başka türlüsü her daim acı.
  5. sevişmek bence. en iyisi o.^:swh^
  6. ne sevmek ne sevilmek
    ne de ağlayıp gülmek
    senin hasretin bize ölüm demek
    şereftir seni sevmek
    sana kanaryam demek
    bu sevdamız ölene dek sürecek..

    bağrın lan fenerbahçe çok yaşa diye^:turist ömer^^:swh^
  7. keşke bir kere de ben sevilseydim.
    ama istediğim gibi mesela.
    keşke.
  8. iyi ki sadece bugün yazılanlara değil hepsi kısmına bakmışım yoksa aliveli ile aynı şeyi yazıyordum :d

    sevmek çok güzel bişey ama aynı zamanda çokta acı verici.
    gerçi sevilmekte sen seni seveni sevmiyorsan karşıdaki için acı verici, karşıdaki için acı verici oluşu da umursamaz bi pezevenk değilseniz sizin için de acı verici olur. kısacası iki ucu boklu değnek.

    en iyisi hem sevip hem sevildiğinizi bulana kadar kendi kendinizi sevmek.
  9. daha çok, kişinin sevgiyi kendi özünde nasıl tuttuğuyla alakalı olan ikilemdir bana kalırsa. bildiğimiz, kabul ettiğimiz anlamda kötü olmaktan bahsetmiyorum; bazı insanların özü, mayası, sizin kucakla, yığınla döktüğünüz veya dökebileceğiniz sevgiyi tutmuyor, tutmaz. iyi niyetliyse o da sizi aynı yoğunlukta sevmeyi dener, uyum sağlamaya çalışır. fakat çoğu zaman ritmi tutturamaz ve ne yazık ki pes etmeye en kolay ikna olan taraf "sevilen" olur.

    seven olarak düzenli bir şekilde yıpranmak, tek taraflı erimek, sonu kestirilmez belirsizliklere ve kötü sürprizlere maruz kalıp sevmeye, aşka, güzel çoğu duyguya küsmektense sevilen olmak, sevilmek efdaldir delğanlılar, bacılar. sevilmekten başka bir hırsınız, kibiriniz, maksadınız yoksa çoğunlukla kıymet bilirsiniz zaten. sevgiye karşı esnek bir özünüz varsa siz de sizi seveni seversiniz zaten. çok da keder verici bir şey yok ortada.

    ezcümle, kendi içinde paradokslara ister istemez sahip olan bu ikilemde sevilen taraf olmak daha az yıpratıcı ve daha olumlu sonuçlar verici gibi duruyor cancağızlar. ha, bana sorarsanız "sevmek mi yoksa sevilmek mi?" diye, ben "sevişmek" derim. zira sevip sevilmeye dair bütün mesajlar bana spam olarak geliyor, benim yolladıklarım istisnasız "gereksiz"e düşüyor, yeter. üstümüzdekileri çıkarmadan ne dediğimiz anlaşılmıyorsa demek ki...
  10. sevişmek. her anlamda.