• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
sıfır noktasında devrim - silvia federici
silvia federici ev işi, toplumsal yeniden üretim ve kadın mücadeleleri üzerine 1974'ten bu yana kırk yıldır yürüttüğü çalışmalardan oluşan makalelerini bu kitapta bir araya getiriyor. kitap boyunca hem federici'nin hem de kadın mücadelelerinin ve feminist hareketin gelişimini izlemek mümkün. ev işi için ücret mücadelelerinden başlayıp günümüzde özellikle üçüncü dünya'daki kadınların kendi emeklerini değerli kılabilecekleri maddi koşullardan nasıl koparılarak mülksüzleştirildiğini ve buna karşı kadınların örgütledikleri kolektif mücadele deneyimlerine uzanan bir feminist mücadele tarihçesi… federici'ye göre sıfır noktasında devrim, bir yandan kapitalist değer üretiminin güvencesi olan üretken emeği yeniden üreten kadın emeğini yok sayan ve gizleyen kapitalistlere karşı, öte yandan devrimin öznesini sadece üretken-ücretli emekçiler olarak gören marksistlere karşı bir devrimdir. sıfır noktasında devrim aynı zamanda hiçbir toplumsal güvencesi olmadan, hem kapitalizm hem de ataerki tarafından bastırılan ve yok sayılan, tam anlamıyla mülksüzleştirilmiş olanların, kaybedecek bir ücreti bile olmayan kadınların devrimidir. kadınların yoksunluğu ve mülksüzlüğü, onların yoksulluğu değil devrimci kudretlerinin zenginliği, yıkıcı ve kurucu gücüdür.


  1. Ev İşi için Ücret Kampanyası ilkin Padua, İtalya’da, 1972 yazında başladı. Selma James, Brigitte Galtier, Mariarosa Dalla Costa ve Silvia Federici’nin kurucusu olduğu Uluslararası Feminist Kolektif adlı yirmi kadar kadının örgütlenmesinden ortaya çıktı.

    Marksist gelenek büyük çoğunlukla, 20. yüzyıl boyunca eşi (kadını) “toplumsal üretimde tüm katılımlardan dışlanmış” olarak ele aldı, yani ev işinin üretimle hiçbir ilgisi yoktu, kapitalist pazarın dışında mevcuttu. Ev İşi için Ücret kampanyası, bu varsayımı birincil hedefi haline getirdi. Savunucuları, iş ile ev, “üretken” ile “yeniden üretken” iş arasındaki ikiliğin yalnızca uydurulmuş olmayıp, kapitalizmin temeli için gerekli bir uydurma olduğunda da ısrar ettiler. Sermaye birikimi ücretsiz ev işine bağımlıydı: gelecek işgücünü doğurma, evet, ama aynı zamanda kocaları, çocukları ve ebeveynleri besleme, arkalarını toplama, kirlilerini yıkama, temizleme, dünya onları hayal kırıklığına uğrattığında avutma vs. vs. Bunu öncüllerinden daha net bir şekilde görerek, Ev İşi için Ücret hareketi, ücretsiz çalışmayı reddetmenin kapitalist sisteme ne kadar zarar verebileceğini anladı. Mariarosa Dalla Costa'nın Selma James ile ortak çalışması olarak 1970'te kaleme alınan "The Power of Women and the Subversion of Community" broşüründe, “kadınlar yalnızca ev işlerini karşılıksız ve greve gitmeksizin yaptıkları için değil, aynı zamanda ekonomik krizlerle düzenli olarak işlerinden atılanları daima eve geri kabul ettikleri için de servis dışıdırlar. Aile, bu anacıl yuva … aslında işsizlerin sistem için hemen başbelası haline gelmemesinin de en büyük garantisidir” deniliyordu.

    Silvia Federici, Mariarosa Dalla Costa'nın broşüründen çok etkilendiğini Sıfır Noktasında Devrim’de şöyle anlatıyor: “İlk sayfayı okuyup bitirdiğimde, bir kadın ve bir feminist olarak evimi, kabilemi ve kendimi bulduğumu biliyordum.”

    kaynak

    Silvia Federici'nin türkçe yayımlanmış "Caliban ve Cadı Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim (Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim)" adlı bir kitabı daha var.